Doğalgaz Dergisi 86. Sayı (Nisan 2003)

Doğal gaz piyasası içinde eksikliği görülen bir diğer husus; sektörde eğitim ve bilinçlendirme. Sektörde çalışan teknik elemanların eğitiminin planlanması, kuruluşlarda Ar-Ge çalışmalarına önem verilmesi, üretici/tüketici ilişkilerinin eliştirilmesi ve kolaylaştırılması, toplumun ve tüketicinin bilinçlendirilmesi, fiyatın belirlenmesinde şeffaflığın sağlanması. Bu eksikliğin giderilmesi için bir örgüte ihtiyacı var. Sektörün içindeki ilgili tüm birimlerin temsilcilerinin olduğu, yerel yönetimlerin, BOTAŞ'ın, Bakanlığın, mühendislik odalarının, tüketicilerin temsil edildiği bir enstitünün kurulması gerekli." İGDAŞ Genel Müdürü Süreyya Polat ise, IGDAŞ'ın lstanbul'daki faaliyetleriyle ilgili bilgi vererek başladığı konuşmasında, bugün itibariyle İGDAŞ'ın 800 kilometre çelik hat, 5 bin 125 kilometre polietilen hat ile lstanbul'un yüzde 65'ine doğal gazı ulaştırmış durumda olduğunu, 2002 yılında bin kilometre yeni yatırım gerçekleştirdiklerini ve 2003 yılında 2000 kilometre daha yatırım yapmayı planladıklarını açıkladı. IGDAŞ'ın, 2003 yılı sonunda İstanbul'un yüzde 80'ini doğal gaza kavuşturmayı hedeflediğini belirten Polat, "Geçtiğimiz yıl ıso 9001 Kalite belgesi alan İGDAŞ, 2 milyona ulaşan abonesine müşteri memnuniyeti ilkesiyle hizmet veriyor. Hedefimiz 2003 yılı sonunda 500 bin yeni abone daha kazanarak 2,5 milyon abone rakamına ulaşmak" dedi. Doğal gaz kullanımının 2005 yılına 22 Nisan 2003 Sayı 86 Doğal Gaz, LPG & Fuel Oil Dergisi İGDAŞ Geııel Miidürii Süreyya Polat kadar 57 ile yaygınlaşacak olmasının, yaklaşık 15 bin nitelikli eleman ihtiyacını ortaya çıkardığını söyleyen Polat, bu ihtiyacı karşılayabilecek tek merkezin UGETAM olduğunu ve merkezin, profesyonel öğretim kadrosu ve her türlü teknik alt yapı ve donanımı ile sektörümüze hizmet verebileceğini kaydetti. Polat, konuşmasını şöyle sürdürdü: "4646 sayılı Kanunun Mayıs 2001 tarihinde yürürlüğe girmesi ve ilgili yönetmeliklerin tamamlanması bizleri memn�n etmektedir. Yasayla ilgili değerlendirmelerimizi şöyle özetleyebiliriz: Etkileşimin ve paylaşımın bir adım ileri götürülerek, Avrupa Birliği uygulaması olan Madrid Formu şeklinde, periyodik ve hedefli olarak kurumlaştırılması da düşünülebilir. Avrupa Birliği sürecindeki 98/30 direktifi ile başlayan sürece baktığımızda; ülkelerin direktife uygun mevzuatları oluşturması, serbest tüketici limitlerinin aşamalı olarak düzenlemesi, sisteme giriş olarak sözleşme sistemlerinin oluşturulması, hesap ayrıştırması, hizmet kalite zorunlulukları, depo sistemine giriş koşullarının düzenlenmesinin ötesinde arz kısmının (ithalat ve serbest toptancı) rekabete açık olmasına, ulusal iletim sistemine girişte eşit uygulamalara ve depo gibi diğer sistemlerin de yeterli bir düzeyde olmasına bağlı olduğunu gösteren tarihsel bir süreç olduğunu görmekteyiz. Bu tarihsel süreci Türkiye de yaşamak durumundadır. Dünyada doğal gaz piyasasının organizasyon olarak en karmaşık işi dağıtım faaliyetidir. Dağıtım faaliyetinde birçok zorluklarla karşılaşılmaktadır. Bunlara örnek olarak şunları gösterebiliriz: Arz konusunda seçenekyoktur. (Sadece BOTAŞ var) Gelecekte depolama problemleri ve depolama finans maliyetleri ile karşılaşılması olasılığı vardır. Yatırımları başlamamış veya tamamlanmamış durumdadır. Yatırım yapabilecek makul seviyelerde bir marja ihtiyaç duyulmaktadır. Doğal gaz gibi hassas bir konuda teknik emniyet şartları sağlanmak durumundadır. 30 yıl gibi uzun bir süre için birçok konuda taahhüde girilmektedir. Piyasada ikame rakip ürünler ile rekabet etmek durumundadır. Liberalleşme sürecinde dağıtım faaliyetlerinde yapılması gereken düzenlemelerde aşağıdaki hususların dikkate alınmasının önemli olduğuna inanıyoruz. Bugün dğal gaz dağıtım şirketleri brüt olarak, maksimum yüzde 30 civarındaki kar marjı ile işletme ve yatırım faaliyetlerini sürdürmeye çalışıyor. Diğer alt yapı hizmetlerinin geçmişteki kalite uygunsuzluğu ve fiyat meşruluğu konusunda yaşattığı problemler ile doğal gaz dağıtım sektörüne yaklaşmak sektörün

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=