14. PETROL VE DOĞALGAZ KONGRESİ VE SERGİSİ 14th Petrol and Natura/ Gas Congress and Exhibition Türkiye Petrol Jeologları Derneği, TMMOB Petrol Mühendisleri Odası veTMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası'nın ortaklaşa düzenlediği Türkiye 14. Uluslararası Petrol ve Doğal Gaz Kongre ve Sergisi 12-14 Mayıs 2003 tarihleri arasında ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi. Düzenleme Kurulu Başkanı Fevzi Gümrah'ın konuşmasıyla başlayan kongrenin açılış töreninde, TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası Genel Başkanı Uğur Gönülalan, TPAO Genel Müdür Vekili Mete Gürel, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dr. Hilmi Güler birer konuşma yaptılar. Kongre'nin ilk günü devlet eski bakanlarından Masum Türker'in yönettiği ve siyasi parti temsilcilerinin katıldığı panelde "Petrol ve doğal gazı n dünyada ve Türkiye'deki konumu ve politikalar" konusu ele alındı. ,.,,..--:::::: Düzenleme Kurulu Başkanı Fevzi Gümra/ı Türkiye'nin tüm illerini kapsayan bölgesel petrol ürünlerine olan talebin belirlenmesi gerektiğini söyleyen Gümrah, bunun sonucunda petrolün arz-talep planlaması ve pazarlanmasının daha doğru ve tüketiciye erişiminin daha kaliteli bir durumda gerçekleştirilebileceğini belirtti. Doğal gazın ithal ve dağıtım planlarının sağlıklı olmasının ancak tüm illerde sektöre! bazda ihtiyacın belirlenmesiyle mümkün olabileceğini vurgulayan Gümrah "yeraltı gaz depolaması birimlerinin stratejik öneme sahip olduğu 16 Nisan 2003 Sayı 86 Doğal Gaz, LPG & Fuel Oil Dergisi bilinmeli ve uygulamaları yaygınlaştırılmalıdır. Bunun sonucu olarak ulusal doğal gaz politikamız daha güvenilir bir hale gelebilecektir" dedi. üç oda adına konuşan Uğur Gönülalan ise, "Babil dönemine kadaruzanan ve o dönemin toplumsal koşullarında özellikle iktisadi ve siyasi yapısında önemli yeri olan petrolün ekonomik güç olmaktan öteye siyasi güç olduğunu unutmayacağız" dedi. TMMOB Jeofizik Mii/ıendisleri Odası Genel Başkanı Uğıır Gönü/alan Son günlerde dile getirilen petrol arama-üretim sektöründe özelleştirme konusuyla ilgili olarak, "Özelleştirme mi özerkleştirme mi? Petrol sektörünün yeniden yapılandırılması mı? Bunlara kararverilirken öncelikle yaklaşık 50 yıllık kültür ve geçmiş mirası olan petrol sektörünün iyi incelenmesi gerekir" diyen Gönülalan,yerligirişimci riskliyatırım nedeni ile yok ise, petrol sektöründekigerçekyaban cı yatırımcı giderek ülkemizden uzaklaşıyor ise; özelleştirme kapsamına alınması öngörü len kuruluşları kimin, nasıl, hangi amaçla ve hangi çekicilik gereği alabileceği konularının iyi bilinmesi ve belirlenmesi gerekdiğini söyledi. Arama faaliyetlerinin kısa sürede arzu edilen düzeye çıkarılabilmesi için harcanan çabaların yeterliliğini kabullenmenin aşırı bir iyimserlik olacağını ifade eden Gönülan, "Türkiye'deki petrol arama faaliyetlerinin halen istenilen bir düzeye ulaşamamasına, bu soruna öteden beri konulan hatalı teşhisler neden olmuştur. Kamu kesimi ise işin başlarında çok uluslu şirketler arasında korunmasız kalmış, araçve gereç isteyen, o derecede de risk taşıyan arama faaliyetleri, Türkiye'nin tüm gereksinmesini karşılayacak bir düzeye ulaştırabilme felsefesinden, mali olanaklarından ve hareket esnekliğinden yoksun bırakılmıştır" dedi. Uğur Gönülalan, bundan sonrası için dikkat edilmesi gereken hususları şöyle belirtti: "Türkiye'de kamunun arama ve üretim yapıp yapmama ikilemi son bulmalı ve arama alanında bir devlet politikası olarak kamu ve özel sektör teşvik edilmeli, desteklenmeli ve ihtiyaçlar karşılanmalıdır. Yurt içi arama çalışmalarını yoğunlaştıracak, arama ve üretim faaliyetlerini arttırmak için, yabancı sermayeli yeni ortaklıkların tesisi ön plandaolmalıdır. Ülkemiz enerji politikalarının etkin ve verimli olabilmesi için; yurt içi ve yurt dışı petrol ve doğal gaz arama ve üretim yatırımlarını artırmak ve bu süreçte yer alan kuruluşları etkin halegetirebilmekiçingerekli olan kanuni düzenlemeleri yapabilmek birinci hedef olmalıdır. Son bilimselveteknolojikgelişmelerin ışığında ülkemizin potansiyel alanları planlı bir şekilde aranmalıdır. özellikle denizlerimizdeki arama faaliyetleri son derece yetersizdir. O nedenle, denizlerdeki çalışmalar hızlandırılmalıdır. Bu sahalarda uluslarası tan ı n m ı ş petrol şirketleriyle ortak operasyonlar yapılmalıdır. Petrol Piyasası Kanunu ile Petrol Kanunu Değişiklik taslakları yerli petrolü ve aramacılığı teşvik edecek şekilde düzenlenmelidir. Kamu adına TPAO'nun sorumlu olduğu arama ve üretim sektörünün yüksek risk-yüksek kazanç doğasına sahip yatırımları, kamuda tasarruf mantığının kısır anlayışına mahkum ve kurban edilmemelidir. Çünkü kamusal yatırım hacmi ve başarıları özel sektör için de teşvik edicidir." TPAO Genel Müdür Vekili Mete Gürel, "enerji dünya politikalarının ve ekonomisinin temel girdisidir" diyerek başladığını konuşmasında, TPAO'nun yurtiçi ve yurtdışı faaliyetleri konusunda bilgi verdi. Özellikle BP ile Doğu Karadeniz'de yapılan aramafaaliyetlerinden umutlu olduklarını ve bu yıl içinde en az bir kuyu açılmasının hedeflendiğini söyledi. Türkiye'deki arama faaliyetlerinin geçen yıllara oranla azalmasının nedenlerini ödenek yetersizliği, yasal düzenlemelerin eksikliği ve TPAO Geııel Müdür Vekili Mete Gürel
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=