Doğalgaz Dergisi 79. Sayı (Mart-Nisan 2002)

hususunda biraz da yavaş ilerleme kaydetmesi. Tüm bu kaygılara rağmen AB süreci önemli prensipler geliştirerek uygulamaya koymayı başarmıştır: ■ İlerideki bir tarihte pazarın tamamen açılmasının sağlanarak ilgili yasal düzenlemelerin gerçekleştirilmesi ■ Şebekelerin uygun bir şekilde düzenlenmesine olanak tanınması ve (düşüncesinin bile varolmayacağı bir biçimde) ayırımcı davranışların engellenmesini sağlamak için şirketlerin ağa yönelik operasyonlarının üretim arzı sektöründeki işlerinde ayrılması gerekliliği. Şimdiki üye sayısı ve gelecekte bir tarihte katılacak olan Avrupa kıtasındaki (ve kıtanın yakınında bulunan ülkelerle) 33 ülke gibi çoğunluk oluşturan bir katılım olasılığıyla, söz konusu prensiplerin bir pan-Avrupa birliği oluşturduğu ise açıkça görülen bir gerçekliktir. YENİ TEKNOLOJİLERİN POTANSİYEL ETKiSİ Gaz ve elektiriğin üretim, ulaştırma, dağıtım ve kullanımı için yeni teknolojilerin geliştirilmesiyle söz konusu sanayilerin gelecek on veya yirmi yıl içinde farklı nitelikte devrimsel değer taşıyan değişimlere ve gelişmelere gebe olduğu rahatlıkla söylenebilir. Karbondioksitin başarıyla ayrıştırılmasıyla kömür aniden doğal gaz karşısında büyük bir rakibe dönüşebilir, ayrıca kömür hidrojeni besleyen çekici bir depo olacağı için de gazla rekabete girebilir. Süperiletkenlik alanındaki ilerlemeler ile uzun mesafelere gazı 'kabloyla' iletmenin yolları bulunacaktır. Asıl konu ise dağıtımlı enerji üretimi için geliştirilen teknolojilerin -özellikle de yakıt hücreleri (sabit ve otomotiv alanlarında), mikro türbinler ve mikroCHP (yakıt hücreleri veya gaz motorÇEVİRİ ları kullanan konut tipi kullanıcılar için) - ne kadar hızla ticarileştirilebileceği sorunudur. Ticarileştirmenin sağlanması ve pazara girişinin önemli boyutlarda gerçekleşmesinin ne kadar gecikmeyle oluştuğu bilindiğinden bu teknolojilerin yüzyılımızın ilk on yılı boyunca kayda değer bir etkinliğe sahip olacağı düşünülmemektedir. İkinci on yıl içinse - özellikle de ikinci onyılın sonlarında -çok büyük bir etkiye sahip olmaları beklenmektedir. İlk nesil yakıt hücrelerinin hidrojen üretimine kaynak olarak doğal gazı kullanacakları varsayılmaktadır, bu durumun da, özellikle yakıt hücresiyle çalışan taşıtlarının geniş bir alana yayılarak ticarileştirildiği düşünüldüğünde, gaz talebi üzerinde oldukça önemli bir etkisi olacağı açıkça ortadadır. Dağıtımlı enerji üretimi teknolojileri ve yakıt hücreli taşıtlarla yeni ekonomi içindeki şirket yapı ve stratejilerinin daha büyük çaplı kökten değişiklikler yaşaması kaçınılmaz olacaktır. Dağıtımlı enerji üretimi teknolojileri ve yakıt hücreli taşıtlarla yeni ekonomi içindeki şirket yapı ve stratejilerinin daha büyük çaplı kökten değişiklikler yaşaması kaçınılmaz olacaktır. Enerji (gaz ve elektrik) kullanım sektöründe tüketicilerin mikrotürbinlerini çalıştırmak için veya yakıt hücrelerine hidrojen sağlamak için gaz satın almaları da gerekebilir. Ama ana şebekeden elektrik satın almak yerine bu elektriği kendileri üretecekler ve artan enerjiyi de şebekeye geri satmanın yollarını arayacaklardır. Yakıt hücreli taşıt kullananlar da bu araçları taşımacılık için kullanmadıkları zamanlarda eviçi tüketiminde kullanmak için enerji üretmeye çalışabilirler. Yeni teknolojilerin geniş çaplı uygulamalarla kullanımının gelecekteki 20 yıl gibi kısa bir zaman içinde gerçekleşeceği düşünülse de - pek çok kişi daha da çabuk ticarileştireceklerini düşünüyorlar - yeni bir ekonomi içinde yer alacak üç temel şirket modeli için bazı önemli soru işaretlerini de beraberinde getiriyorlar: ■ Müşterileri sıvı petrol tipi yakıtlar yerine hidrojene yöneleceğinden yükselişteki şirketler sahip oldukları perakende taşıt yakıtı ticari alanından elde ettikleri karları kaybetmeye başlayacaklar. Varolan yeniden yakıt üretim satış noktalarından hidrojen satabilecekler ama eğer hidrojen, varolan şebekeden müşterilerin mülklerine, evlerine doğrudan gönderilebilir hale gelirse bu müşteriler için daha büyük bir kullanım kolaylığı getirecektir. ■ Şebeke sahibi şirketler dağıtımlı enerji üretimi yüzünden elektrik şebekelerinin değerinin düşeceğini düşünebilirler ama dağıtımlı enerji üretimi sayesinde gaz şebekelerinin kullanımı da artabilecektir. Elde varolan doğal gaz şebekelerinin dönüştürülebilmesi ve yeni şebekelerin yapılabilmesi olasılığı hidrojenin dağıtımı açısından oldukça büyük önem taşıyan bir husus olacaktır. ■ Müşteri odaklı ve pek çok sayıda hizmet sağlayan şirketler de dağıtımlı enerji üretimi cihazlarının - yakıt hücreleri ve mikrotürbinler gibi - üretimini gerçekleştiren (ayrıca kurulum ve bakım da sayılmalıdır) büyük üreticilere dönüşebilmek için büyük fırsatlara sahip olacaklardır. Böylece araç üretim sektörüne malzeme üretip bakım hizmeti veren şirketler olarak girmeleri de mümkün olacaktır. Elbette özellikle de bu yeni teknolojiye kayacak olan araba üreticileri ve yakıt hücreleri ile mikro türbinler üreten makina mühendisliği firmaları DoQol Gaz Dergısı 82 Ocak • Şubat 2002 Say, 78

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=