Doğu-Batı Enerji Koridoru Global Petrol ve Gaz Politikaları Hakkında On East-West Energy Corridor and Goba/ Oil and Gas Policies Giorgi CHANTURIA GIOC Başkanı Gürcistan Ulusal Petrol Şirketi GIOC Başkanı Giorgi Chanturia'nın 28 Şubat 2002 tarihinde TUDOGE 2002 Kongresi'nde yapmış olduğu konuşma, hidrokarbonun stratejik önemini vurgulamak açısından önem taşırken, Türkiye'yi yakından ilgilendiren Tengiz petrollerinin taşınmasında yeni güzergah önerisi de dikkat çekiciydi. üçüncü bin yılın başında bulunduğumuz bu dönemde insanoğlu terörsüz bir dünyada yaşama gayreti içindedir. 11 Eylül 2001'de meydana gelen acımasız terörist saldırıyı takiben yaşanan ve oluşan kriz, ABD tarafından yürütülen terörizm karşıtı operasyonlar ve Gürcistan da dahil olmak üzere tüm uygar dünyanın çabalarının bir araya gelmesiyle kontrol altına alınabilmiştir. Dünya yeniden soluk almaya başlıyor ve bugün gerçekleşen bu konferans aslında tam da bu durumun ispatıdır. 11 Eylül saldırıları dünyada tamamen yeni gerçeklikler üreterek bu yeni gerçekliklerin acil çözüm gerektiren yeni sorunlar ve görevler doğurmasına neden oldu. Söz konusu saldırılar sonucunda Orta Asya ile Basra Körfezi'nde bulunan ve petrol ihraç eden bazı ülkelerde potansiyel olarak çeşitli gerilimler oluşabileceğinden, enerji güvenliği konusu da diğer sorunlarda olduğu gibi daha fazla önem kazandı. Bu ülkeler varolan hidrokarbon arzına yönelik sistemlerin güvenilirliği konusunda büyük ölçüde uzlaşma sağlayabilirler. Ancak, aynı zamanda, dünyanın enerji güvenliğinin sağlanmasına duyulan ihtiyaç, bölgedeki güçler arasında gerçekleşebilecek verimli ve karşılıklı çıkar sağlayacak bir işbirliğine yönelik yeni olasılıkların oluşmasına yardımcı da olmuştur. Açık olarak görülüyor ki, Hazar Denizi ve Karadeniz, çok sayıda enerji kaynağına sahip ve ayrıca alternatif, bağımsız nakil yolları sağlayabilecek bölgeler olduklarından, bugün dünya çapında çok daha fazla stratejik bir rol üstlenebilirler. 11 Eylül'deki terörist saldırılardan bu yana, Hazar bölgesi ve çevresi birdenbire, kendisini global petrol ve gaz politikalarının ilgi merkezi olarak buluvermiştir. ABD ve Batı Avrupa devletleri artık Hazar bölgesinin önemli olduğunun farkındadırlar ve bölgenin petrol dağıtımı, gaz ihracatı rotası ve uzun dönemde enerji güvenliği açısından gerçek bir kaynak teşkil ettiğinin bilincindedirler. Bu nedenle, Hazar'dan batıya doğru uzanan bağımsız transit boru hatlarının gelişimini kolaylaştırmak, bu ülkelerin çıkarları açısından oldukça büyük önem taşımaktadır. Sonuç olarak, Hazar bölgesiyle ilgili enerji sorunlarına ilişkin yakın zamanda gerçekleşen gelişmelerin daha büyük boyutlara ulaşması da bir rastlantı sayılmamalıdır: Do�ol Gaz Dergist 55 Mart • Nisan 2002 Soy, 79 ■ 11 Eylül'de meydana gelen üzücü olayların ardından, ABD yönetimi Doğu-Batı Enerji Koridoru projelerine (Bakü-Tiflis-Ceyhan Ana İhracat Boru Hattı (BTC) ve BaküTiflis-Erzurum Güney Kafkasya Boru Hattı Sistemi) Başkan Bush tarafından önceden açıklanan ABD enerji doktrininde belirtilenden daha fazla destek verdi. Söz konusu doktrin, ABD yönetiminin Güney Kafkasya'da, Orta Asya'da ve Karadeniz'e kıyısı olan ülkelerde uygulamayı amaçladığı enerji politikalarını açıklamaktadır. Doktrin Doğu-Batı Enerji Koridoru projelerinin geliştirilmesini güçlü bir şekilde desteklemekte ve bölgedeki diğer finansal kurumlar ve Batılı petrol şirketlerince gerçekleşecek yatırımların desteklenmesi ve korunmasına duyulan ihtiyacın altı çizilmektedir. ■ Rusya terörizm karşıtı ittifakın artık aktif bir katılımcısı durumuna gelmiştir ve Hazar bölgesindeki hidrokarbon üreticileriyle anlaşma konusunda büyük bir esneklik sergilemektedir. Rus petrol şirketleri bu bölgede aktif durumdadırlar ve BTC ile Bakü-Tiflis-Erzurum Güney Kafkasya Boru Hattı Sistemi projesine katılmak için büyük çaba göstermektedirler. Bu ülkenin de eşit koşullarda projeye katılımının sağlanmasının gerekliliği bu noktada belirtilmelidir. ■ Çin ile Güney ve Güneydoğu Asya'daki diğer ülkeler Hazar bölgesindeki hidrokarbon zengini devletlerden gelebilecek ihraç boru hattı projeleri beklentisi içindedirler. Bu ülke şirketleri Hazar bölgesi petrol ve gaz rezervlerinin gelişimi sürecine de dahil olmuşlardır.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=