İpsala arası- BOTAŞ yapacak ve mal sahibi olacak. İpsa/a'dan Kometini'ye kadar olan kısmını da DEPA yapacak ve mal sahibi olacak, yani işletecek. İmzalanmış olan protokolün esası bu. Finansman şekli Bu durumda her iki taraf kendi öz kaynaklarından ya da dışarıdan finans sağlayacak. AB içinde bir ülke olduğu için Yunanistan'ın finansmanı Avrupa'dan sağlayacağı muhakkak. 85 km'lik kısmın finansının onlar tarafından temin edileceği ve bunun %40'nın AB bağışı şeklinde olacağı konusunda bilgilerimiz var. Ama Türkiye tarafında nasıl olacağı konusu; BOTAŞ'ın AB'nin grantından yararlanıp yararlanamayacağı konusu açık değil. Bu durumda temennimiz BOTAŞ'ın finans konusunda asılması. Hatta Türkiye'nin de son demokratikleşme hareketleri dahil olmak üzere Kopenhag Kriterleri'nin yerine getirilmesi gibi AB'ne girişimizle ilgili şaıtların yerine getirilmesindeki planlı, istikrarlı tutumu inşallah iyi sonuç verir. DEPA'da olduğu gibi BOTAŞ da bu grantdan yararlanır ve yatırımı ucuza mal eder. Biraz daha teknik bilgi vermek noktasına gelirsek; Marmara geçişi aşağı yukarı 16 km gibi gözüküyor. 36 inçlik hat. Türkiye tarafında hiçbir şekilde kompresör istasyonu gözükmüyor. Şu anda ele alınan hattın dizayn kapasitesi; yılda 1, 7 milyar m3'für. Bursa'dan itibaren oluşan kendi basıncı -en azından sınıra kadar- ittirmeye yetiyor. Ama sınırdan öteye kompresör kullanılacak gibi gözüküyor. Bu da onların kapsamında. Yalnız önemli bir noktayı açıklamam lazım: Yılda 1, 7 milyar m3 ancak Türkiye'de kompresör istasyonu kurulmaması halinde geçebilir. lıeride, kapasite aıttığı zaman, Türkiye'de, bu yüksek kapasitenin yarattığı süıtünme kayıplarını (friction /ast) karşılamak üzere kompresör istasyonu kurmak AGENDA gerekecektir. Örneğin 3 milyar m3'/ük debinin geçmesi istenirse; o zaman bu kompresör istasyonuna ihtiyaç duyulacağı belli oluyor. Ama başlangıçta projede bu istasyon öngörülmüyor. Bu hattın inşaatına 2002-2003 yılı başında başlanması, 2004 yılı sonunda da projenin bitirilerek içinden gaz geçecek duruma getirilmesi öngörülmüş durumda. Her şeyde olduğu gibi bu konuda da Türkiye illa köprü görevini ispatlamak için projeler icat ederse doğru olmaz. Köprü görevini yapmak için projenin mutlaka fizible olması lazım. Bence asıl büyük proje; Kometini'yi Karacabey'e bağlayan bir projeden ziyade, Türkmenistan ve Şah Denizi gazını Avrupa'ya bağlayacak olan projedir. Gaz debi/erine bakarsak, bu etap, gerek kompresörlü, gerekse kompresörsüz, Avrupa'ya gaz vermeyi öngörmüyor. Çünkü 30 inçlik bir hattan normal olarak Türkiye tarafına dikkat edersek; en azında 6-7 milyar m3 gaz geçebilmesi lazım. Kompresörlü durumda bile 3 milyar m3'fük gazın geçmesi öngörüldüğüne göre demek ki bu şekliyle; Türkiye'yi Yunanistan'a bağlayacak ve Türkiye'den Yunanistan'a gaz ihracına imkan veren bir hat gibi düşünülmüş oluyor. Hattın 4-5 milyar m3'fük kapasite fazlalığı ileriki yıllarda, Avrupa'nın gaz talebine göre kullanılacaktır. Türkiye AB pazanna giriyor mu? Avrupa pazarına girmek için bir iyi niyet bağı gibi düşünmek lazım. Biz, bu adımı bir atalım. İyi niyetimizi gösterelim. Biraz da onlar iyi niyetlerini göstersinler gibi bir anlayışa imkan hazırlaması bakımından, bu proje bence iyi bir proje. Bu projenin fizible olması, para kazandırmasından ziyade, politik özellikleri ağır basıyor. İki ülke arasında bir dostluk bağı oluşturması fikri ağır basıyor. Dolayısıyla "bu proje fizible değil, neden yapalım" gibi görüşlerin doğru olmadığı kanaatindeyim. Zaten bütün projeler böyle başlar. Bir adım atıyorsunuz, arkasından güzel şeyler geliyor. Mesela doğal gaz Türkiye'ye geldiği zaman tenkit eden çok oldu. Hatta "offset" anlaşması vardı; doğal gazın parasının %70'i Rusya'ya satılacak mallarla, Rusya'ya gönderilecek hizmetlerle vs. karşılanacaktı. Mal mukabili gibi olacaktı. Ne kadar da iyi oldu. Türkiye ile Rusya arasında 1987 yılından önce ticaret hacmi 250 milyon dolarken, bugünkü ticaret hacmi2.5milyar dolarlara çıktı. Türkiye ile Yunanistan arasında da ticaret hacmi, son derece zayıf. Hiçbir şeye katkısı olmasa bile en azından ticaret hacminin aıtırılmasına katkısı var. Bunun için ben gerçekten bu hatta son derece güzel bir proje gözüyle bakıyorum. inşallah Türkiye'ye bizim şu anda düşünmediğimiz başka güzellikleri de getirir. Projenin fizibilitesi Buna cevap verecek kadar elimizde fiyat yönünden data yok. Hangi fiyata satılacağını bilmeden bir yorum DoOol Gaz Dergısı 46 Mart • Nıson 2002 Soy, 79
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=