Doğalgaz Dergisi 76. Sayı (Eylül-Ekim 2001)

azından Avrupa nezdinde olduğu kanıtlanacak. Çünkü, ihraç edilecek bir ürünün CE işareti ile gönderilmesi halinde bu işaretleme konusunda rol alan kuruluşun yeterliliği o ürünü ithal eden piyasaların üretim otoriteleri tarafından sorgulanacaktır. İşte burada CE işaretlemesinde rol alacak kuruluşlarımızın EN-45000 standartlarına kendilerini uydurma dönemlerini hızlı tutarak akreditasyon müracaatında bulunmaları gerekecektir. Çünkü, 4703 sayılı kanun ve onun altındaki yönetmelikler, CE işaretlemesinde rol alacak olan uygunluk değerlendirmesi kuruluşlarının yeterli olabilmeleri için akredite olmalarının en önemli gösterge olduğunu söylemektedir. Yani, bir uygunluk değerlendirmesi kuruluşunun, ülkemizin ilgili kamu otoritelerince CE işaretlemesinde rol almasında yetki verilmesi akredite olmaları halinde kolaylaşacaktır. Aksi takdirde onların yeterli olduğunu daha zor yollardan ispat etmeleri ve bu zor yolun da AB'de kabul edilmesinin daha karmaşık bir süreç olarak karşılarına çıkacaktır. Bunun başarılması zordur. En kestirme yol, uygunluk değerlendirilmesi kuruluşlarının akredite olmasıdır. Öte taraftan bu işin ruhunda bir mecburiyet yoktur. Yani akreditasyon hizmeti gönüllü bir hizmettir. Değerlendirme kuruluşları, laboratuvarlar, muayene kuruluşları akredite olmaya mecbur değillerdir. Ancak belli hizmetleri vereceklerse, müşteri talebi karşısında akredite olmuş bir kuruluşu görmek isterse, akreditasyonu tercih edecekler veya kamu otoriteleri CE işaretlemesi sürecinde rol almak isteyen uygunluk değerlendirmesi kuruluşlarına akredite olmaları halinde daha kolaylıkla izin vereTÜRKAK-Tiirk Akreditasyon Kıırıımıı Genel Sekreteri Atakan Baştiirk. AGENDA ceklerdir. Bunun dışında herhangi bir laboratuvarın çalışması, faaliyeti akreditasyon almadan da mümkündür ama bu faaliyetlerin kabul edilmesi dünyamızda gelişmiş piyasaları gözlediğimizde görmekteyiz ki, akredit,· olmamış kuruluşların belgeleri, sertifikal.ı, artık kabul görmüyor. 9rüRKAK Genel Sekreteri Atakan Baştürk: "2002 yılından itibaren birçok ürün AB 'nin koymuş olduğu yaklaşım direktifleri gereği CE işaretlemesi ile piyasaya verilmek durumundadır. " ' 2001 yılı içinde bize intikal edecek olan başvuruları henüz bu denetçi havuzumuz oluştuğu için, bu konuda imza sahibi yetkili kişiler ele denetçi statüsünde görev alacak. Karma bir akreditasyon heyeti oluşturulacak. Bunun içinde hem yabancı bir uzman hem de bizden elemanlar yer alarak akreditasyon denetimlerini gerçekleştireceklerdir. 2001 yılı için çözümümüz budur. 2002 yılında da belli konularda aynı çözüme başvuracağız fakat 2003 yılında tamamen kendi denetçilerimizle bu konuyu yürütmeyi düşünmekteyiz." Doğol Gaz Dergısı Eylül - Ekim 2001 Soy, 76 "4073 Sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulan­ ' masına Dair Kanun" hakkında bilgi veren Dış Ticarette Standardizasyon Genel Müdürlüğü Uluslararası İlişkiler Daire Başkanı Cemalettin Damlacı ise konuşmasında Türkiye'de Dünya Ticaret Örgütü üyesi olarak, Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu (AEK) üyesi olarak, Avrupa Topluluğu ile yapılmış Gümrük Birliği anlaşması çerçevesinde teknik mevzuat konusunda önemli adımlar atıldığını, teknik mevzuat kapsamında Türkiye'nin yürütmüş olduğu faaliyetlerin en önemlisinin de Avrupa Birliği'yle olan ilişkiler çerçevesinde yaşandığını vurguladıktan sonra söz konusu kanunun 11 Temmuz 2000 tarihli Resmi Gazete'cle yayımlandığını ve 1 1 Ocak 2002 tarihinde de viırürlüğe gireceğini vurguladı. Diğer taraftan bu teknik mevzuat uyumu konusunda TSE'ye de düşen görevler olduğunu, çünkü ürünlere CE işaretinin i l iştiril mesi için ilgili yönetmeliklerde standartlara da atıfta bulunulduğunu, bu standartların hazırlanma çalışmalarını da TSE'nin yaptığını ve günümüz itibariyle de %94 oranında bir uygunlaştırma çalışmasının tamamlanmış olduğunu belirtti. Diğer taraftan önemli konulardan biri olan uygunluk değerlendirme kuruluşları ve onaylanmış olan kuruluşların mevcut olanlarının alt yapılarının geliştirilmesini ve mevcut olmayanlar itibarıyla da yönetmeliklerin uygulanabilirliğinin temini amacıyla bu kuruluşların oluşturulmasının sağlanması gerektiğini ifade etti. Cemalettin Damlacı; 4703 sayılı kanununun 1 1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe gireceğini, söz konusu kanunun yürürlüğe girmekle birlikte ürünlere CE işareti iliştirilmesi zorunluluğunun gelmediğinin altını çizdi. Damlacı, "CE işareti iliştirilmesi zorunluluğu getirilmesi için, ilgili teknik düzenlemenin bu konuyla görevli bakanlık tarafından da yayımlanarak yürürlüğe sokulması gerekiyor; 4703 sayılı kanunun içeriğine bakıldığında söz konusu kanunun ürünlerin piyasaya arz koşullarını, üreticilerin ve dağıtıcıların yükümlülüklerini, uygunluk değerlendirme kuruluşları ile onaylamış kuruluşların çalışma usul ve esaslarını piyasa gözetimi ve denetimine dair ortak esasları, alınacak önlem ve uygulanacak müeyyideleri düzenlemekte" dedi.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=