Doğalgaz Dergisi 71. Sayı (Kasım-Aralık 2000)

-- Çeviri Sistem konfigürasyonuna göre talep 1.462 kW'nin altına düştüğü zaman, yalnızca uyumlulaştırılmış kojenerasyon ünitesi çalışmaktadır. Yük 1.462 kW'den daha yüksek olduğu zaman buhar türbini ile çalışan indüksyon motor jeneratörü otomatik olarak faaliyete geçer. Ek güç için buhar üretecek yeterli ısı olmadığı zaman, gaz türbini ünitesinin içindeki ek kanal brülörü yanar ve gereken ısıyı verir. Bu brülör yalnızca ortamda bulunan buhar yetersiz olduğu zaman yanar. Sistemin başka bir önemli parçası gaz türbini ve gaz türbini kojenerasyon ünitesi arasındaki egzoz gaz hattına yerleştirilmiş olan yönlendirici vanadır (bkz. Şekil 3). Vanada bir egzoz susturucu ve gerektiğinde her iki türbinin birleşik gazlarının egzozunu sağlamak için kendi by-pass kontak grubu bulunmaktadır. Egzoz gazları ısı geri kazanım ekipmanları bakımda iken atmosfere yönlendirilmektedir. Böylece türbin/ jeneratör faal halde kalmaya devam edebilmektedir. Yönlendirici vana aynı zamanda, buhar üretimini güç talebi ile karşılaştırmak için egzoz gazlarını sıcak yağ HT sıvı ısı geri kazanım jeneratörüne yönlendirebilmektedir. Burada anlatılmakta olan buhar türbin jeneratörünün 30.000 pound sıcak buhargirişindeyaklaşık 1 .630 kW üretim yapması beklenmektedir. Yaz aylarında jeneratör hem dağıtımlı soğutucudan hem de kojenerasyon ünitesinden ısı geri kazanımı ile beklenen güç çıkışını sağlamaktadır. Kışın, jeneratör beklenen çıkışın ancak % S0'sini üretebilmektedir. Bu nedenle, toplam yük 3.130 kW'ı geçtiğinde, gereken gazla enerjinin yerel elektrik kurumundan satın alınması gerekir. Yine de gerçek tasarruf; dolaylı ısıtılmış tek aşamalı absorbsiyon soğutucusunun kullanımı ile genişletilmiş CCHP santraliyle elektrik talebinde azalma sağlanması ile oluşmaktadır. Gereken yıllık elektrik enerjisinin yaklaşık % 85'i yerinde kombine çevrim kojenerasyonu ile üretilecek ve pek de önemli olmayan % 1 S'lik kısım eninde sonunda serbestleşecek olan dışarıdaki elektrik kurumundan alınacaktır. Bu karışım halen toplam enerji maliyetinde ciddi bir fayda sağlamaktadır. Bu nedenle sonradan eklenen iki ofis binasının ihtiyaçlarını tamamı ile karşılayacak nitelikte herhangi bir yerinde üretim kapasitesi eklenmemiştir. SONUÇ Sıcak su dönüştürme kapasitesi ya da buhar türbinli jeneratör ünitesi optimize edilmemiş olmasına rağmen, genişletilmiş CCHP bünyesinin amortismanı 2,1 yıllık orijinal tasarıma göre önemsiz denebilecek bir derecede az olmuştur. Yeniden tasarımı yapılan santral aynı zamanda ilk yatırım maliyetlerinde önemli tasarruflar sağlayarak müşterinin ek masraf kaygılarını ortadan kaldırırken, bir yandan da yıllık çalıştırma ve bakım maliyetlerini düşürmüştür. Bunun başarılması bir nebze de olsa Ohio'da elektriğin serbestleşmesi konusunda daha iyi tahminlerin yapılması ve daha güncel bilgilere sahip olunması sayesinde olmuştur. Serbestleşmiş enerjinin iki ya da üç yıl içinde elde edilebileceği kabul edilirse, aynı verimlilikte bir enerji yönetimi, tüm sistemde daha yüksek bir verimlilik ve azalan emisyon ve gürültüye sahip olurken, gittikçe düşen enerji maliyetleri işletmenin karını daha da arttıracaktır. Ohio'da ve diğer yerlerde elektrik hizmetlerinin maliyeti düşmeye devam edecek gibi görünüyor. Söz konusu olan CCHP kombine-çevrimli kojenerasyon/TES santrali konfigürasyonu, çok daha büyük, çok binalı komplekslerde kombine elektrik, buhar, ısıtma ve soğutma üretimi ihtiyaçlarını karşılama konusunda potansiyeli olduğunu göstermektedir. Bu fonksiyonel sistemlerin en büyük avantajlarından biri de daha düşük işletme maliyetleri sağlama konusunda bir potansiyele sahip olmasıdır. Böylesi düşük maliyetlerle, CCHP'nin geleceği her zaman olduğundan çok daha parlak görünmektedir. Yüksek Sıcaklıkta lsı Transfer Sıvıları Yoluyla Enerji Geri Kazanımı Design Built Systems, Encino, Kaliforııiya; Toledo, O/ıio 'da bulunan yeni bir t ıp merkezi kompleksinde çalışacak bir merkezi kombine soğutma, ısıtma ve giiç (CCHP) santra/i'ııin plan taslaklarını hazırladığında tasarım bir sıcak yağ yüksek sıcaklıkta eııeı:ii geri kazanım sisıeıııi ile ııyııııılıılaştırılmış bir gaz türbini ile çalışan kojenerasyoıı iinitesini birleştirıııekteydi. Bıı türbinin eşsiz bir özelliği vardı. Türbin çok yüksek sıcaklık/arda optimal servis için 600 °F'da yağ olarak kalıııaya devaııı edebilen o/ağandışı bir transfer sıvıs ı kullaıııyordu. Bıı sıvı yüksek verimliliği, ısıl kararlılığı, diişiik ıı ıaliyeti, toksik olmayışı, giiveııli ve kolay kullanııııı ile birçok avantaj sağlamaktıı: Klasik ısı transfer sıvılarından farklı olarak, bu sıvı ısıtılaıı yiizeylerde yiiksek karboıı olıışmasına neden olmamaktadıı: Üst iiste biriken karbon katmanları olmadığı için ıs ı transferi ve akım azalması konusundaki soıwılar ortadan kalkmaktadır. Bıınıın yaııında, katmanlardan kopan, sistem boyıınca akan ve parçalara zarar veren karbon parçalarınııı oluşmasının da öniine geçilmiş olmaktadıı: Fazla ısıtıldığ111da sıvı kiiçük karbon graniillerine sebep olsa da bu graniiller sistemde çok kalamamakta ve genellikle filtrelere takılıp atılabilmektediı: Biitiiıı bunlara ek olarak, seçilmiş olan bıı sıvı maksimum çalışma sıcaklığı olaıı 600 °F'da yaklaşık olarak iiçte bir atıııosfer olan diişiik buhar basıncıııda da çalışabilmektedir. Sıvıııın diişiik basıııç karakteristiği ile birlikte bıı özellik CCHP santrali tasarımc ısına, klasik ısı transferi bıılıar jeneratörlerinin aksine, tiim ekipmanlarda daha düşiik maliyetleri sağlama koııııs ıında bir serbestlik sağlamaktadıı: Doğal Gaz Dergisi 102 Kasım-Aralık 2000 Sayı 71

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=