Doğalgaz Dergisi 65. Sayı (Kasım-Aralık 1999)

sermayenin yanı nda büyük miktarda kreclileı·i n teminini gerektinnekteclir. Uzun vadeli krediler ancak yurt dışı nda bulunabilmektedir. Bu kredilerin Türkiye'ye yöneltilebilmesi, lüecli verenleri n tutunı ve şartlarına bağlı bulunmaktadır. Türkiye'nin sunduğu yatırım ortamını n, ülkenin konumu, gelişmişlik düzeyi, tarihi ve kredilere cazip gel nıeyen çeşitli özellikleri vardır. Bu durumun yakın bir zanıancla tümüyle ortadan kalkması kolay değildir. Ayrıca, yabancı sermaye sahipleri ne cazip gelmeyen özellikler, bu ortanıclan istifade etnıek isteyenlerin beklentileri nedeniyle yatırınıları pahalılaştırıyor ve çoğu kere hiç yapılamaz hale getiriym. Dolayısıyla, hiç olnıazsa yasal altyapı, sözleşmeler ve mevzuat açısından yeni düzenlemeler yapılarak göreceli rahatlamalar sağlanabilir. Türkiye'de yatırım ortamı hakkında fikir vermek maksadıyla, özel enerjide, denenen çeşitli yatırım modellerine kısaca bir göz atmamızda fayda görüyorum. 6. YATIRIM MODELLERİ Yap-İşlet (BOO) Modeli Bazı enerji üretim alanlannda geçerli olan Y.İ. (BOO) modeli bu açıdan önemli bir adım olmuştur. 1997 tarihinde çıkartılan bu 4283 Sayılı Yasa ile, özel hukuk kuralları tenıeli nde, tarafları n hak ve sorunılulukları nı uygun bir tarzda düzenleyen sözleşnıeler aktedilmiştir. Bu sözleşmeler; kredi verenlerin, özellikle yabancı sermayenin ihtiyaçları nı, tanı olnıasa bile, önenıli ölçüde karşılayacak durumdadır. Y.İ. modeli bazı nda aktedilmiş sözleşmelerin özel hukuk kuralları yönünden önemli bir başlangı ç kabul edilerek mükemmelleştirilmesi ve aynı modelde, yeni çıkacak ihalelerin şartnanıelerinde kullanılması faydalı olacaktll'. YİD (BOT)'de Anayasa Değişikliği ve Uyum Yasaları Gereği Türkiye'deki yatırım projeleri i çi n, yabancı sermaye veya yatırımcılara uygun gelmeyen hususlardan birisi de, anlaşnıazlık hal i nde, uluslararası hakem kuruluşları na gidememe endişesiydi; yani uyuşmazlıklarda Türk mahkenıelerini n kararı na uyulnıası zorunluluğu idi. 57. Hükümetin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden geçirnıeyi başardığı 47, 125 ve 155. Maddelerdeki Anayasa değişikliği ile, Devletin yabancı şiı·ketlerle yaptığı sözleşmelerin uygulanıası nda çıkabilecek uyuşmazlıklarda, Anayasanıızı n katılığı yumuşatılmış ve uluslararası tahkinı kapısı açılmış oldu. Uyum yasaları titiz bir şekilde ve özel sektörün deneyimleri ni dikkate alarak süratle çıkarılabilirse, gerek enerji sektöründe, gerekse diğer sektörlerde YİD ve diğer bazı modellerde bekleyen önemli alt yapı projeleı·i ne ivme kazandırılılmış olacaktır. Bütün bunlarda amaç, yatırımcılara (ve dolayısıyla kredi verenlere) kendi ehliyeti ve kontrolü altındaki risklerden başka riske maruz kalmayacağı güvencesini vermektir. Son Anayasa değişikliği, gerek enerji sektöründe, gerek diğer Doğal Gaz Dergisi 96 sektörlerde YİD ve diğer bazı modellerle de Yİ modelindeki avantajların elde edilmesi imkanını getirmiştir. Burada başka önemli bir konunun altı nı çizmek istiyorum. Tahkinı, yabancı yatırımcıların veya kredi verenlerin üzeı·inde duı-duğu koşullardan sadece biridir. Tahkim konusu hallolsa bile, yabancı sermaye, üretilen enerjiye hakikaten ihtiyaç duyulacağı ve yakıtı n güvenli bir şekilde temin edilebileceği konuları nda tatmi n olmak istemektedir. Bu bağlanıda, bundan sonra açılacak elektrik üretim tesisleri ihalelerinde, santralleri n gerçekten ihtiyaç duyulan bölgelere kurulması ve işletme şaı-rları nı n (yakıt temi ni ve üretinıin satılabilmesi gibi) sözleşnıe aşaması nda, taahhüt edilerek güvence altı na alınnıası üzerinde titizlikle durulmalıdır. Otoprodüktörlük Modeli Türkiye'de özel enerji yatırım modelleri nden birisi ele Otoprodüktörlüktür. 3096 Sayılı Yasa'ya clayanılaı·ak 1 985 yılında çıkarılan Otoprodüktörlük yönetmeliği, fabrika sahiplerine, kendi ihtiyacı olan elektriği ve ısı enerjisini üretnıe hakkı vernıiş ve bu yasal alt yapı üzerine bugüne kadar, toplam gücü 1 560 MW olan 64 kojenerasyon tesisi kurulmuştur. Bu özel enerji tesisleri, ortalama ünite gücü 5-10 MW'lık kCı çük ünitelerden oluşmaktadır; ancak çok sayıda kurulduğu ve daha 50 kadarı nın kurulmakta olduğu dikkate alı nırsa, ülkemizin elektrik ihtiyacının o/o 10.3 gibi önenıli bir kısmını sağladığı nı ve giderek bti.yüclüğünü gözlenıliymuz. Ayrıca, Otoprodüktör fabrikalarının ihtiyaç fazlası elektriğini TEDAŞ'a satnıa imkanı nı n verilmesi, bu üniteleri sistemin bir volanı, yani döner yedeği konumuna getirmektedir. Kojenerasyon tesisleri küçük ünitelerden oluştuğu ve elektrik satış garantisi olmadığı içi n, yabancı sernıaye yönünden fazla cazip bir enerji yatırını modeli olmamıştır. Daha çok yerli yatırımcılar, organize sanayi bölgeleri, toplu konut projeleri ve fabrika sahipleı·i i çi n fizibl bir nıodel olma hüviyetini korumaktadır. Önümüzdeki yıllarda, kurulmuş ve kurulnıakta olan Otoprodüktör tesislerini n, ulusal enterkonnekte sistemimizi n stepnesi olnıa fonksiyonunu sürdüreceğini ve özellikle puant saatlerinde sistemi kurtaran tesisler olacağı nı düşünüyoruz. Otoprodüktörlük modeli, Yİ ve YİD gibi diğer yatırını modellerinin gelişmesine ve büyümesi ne engel teşkil etmemektedir. İşletme Hakkı Devri-İ HD (TOR) Hükümet, 1 997 yılında 3096 ve 4046 Sayılı Yasalara dayanarak çıkardığı biı· kararname ile TEAŞ santrallerinden bazıları nı n işletme hakkını, belirli bir transfer ücreti karşılığı nda ve ihaleyle belirlenecek satış fiatıyla (cent/kwh) elektriği n TEAŞ'a satılması koşuluyla, özel kuruluşlara devretmeyi yasal bir zemine oturtmuştur. Kararnameye göre, ihaleyi, en düşük satış fiyatı teklifi ederek kazanan şirket, santrali belirli bir süre işletecek, bakımını yapacak, geı·ekirse iyileştirme yatırınıları nı yaparak üı·ettiği elektriği TEAŞ'a satacaktır. Sözleşme süresi sonunda, --------------� Kasım-Aralık '99 Sa 65

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=