Doğalgaz Dergisi 64. Sayı (Eylül-Ekim 1999)

'99 & 5 lA,ıslal'aras& � ���& veÇMı l(ııiım'aııSl rı.. &tilıiilon veSegisi a z,z�MJ IIUCN i;T.WU �1" Gelişmiş ülkelerdeki merkezi ısıtma sistemleriyle toplu konutların ısıtılması, ısı üretim amaçlı kojenerasyon projelerinin gelişmesine neden olmuştur. Nitekim, kojenerasyon teknolojisiyle yerleşim birimlerindeki konutların elektrik, ısınma ve sıcak su kullanım ihtiyaçlarının ekonomik olarak sağlandığı da bilinmektedir. gerekmektedir. Avrupa'da da geniş çapta uygulanmakta olan ısı amaçlı kojenerasyon sistemlerinde çevrim randımanı oranı % 90'a kadar yükselmektedir. Diğer bir ifadeyle birincil enerjinin sadece % 1 0'luk bir kısmı kayba uğramaktadır. Gerek ısı gerekse enerji üretim amaçlı kojenerasyon sistemleri enerji tasarrufu sağlamaktadır. Ülkemizde ise bu daha çok elektrik orijinli olarak gelişmiş ve sürdürülmektedir. Bu "Ülkemiz, seragazları Konvensiyonel olarak 1 birim elektrik enerjisi üretimi için 3 birim ısı enerjisi gerekmektedir. Halbuki kojenerasyon sistemlerinde 1 birim elektrik üretimi için 1.5 birim ısı enerjisine gerek duyulmaktadır. Kullanılan daha az enerji daha az karbondioksit, kükürtdioksit ve partikül madde demek olacağından bu konuda da önümüzdeki dönemde önemli gelişmeler olacağını ümit etmekteyiz. Türkiye'de TEDAŞ-TEAŞ dışında bu kuruluşlara elektrik enerjisi üretim tesisi kurma ve işletme izni esasında verilen yönetmeliğe ek yönetmelikle , 5000 konutu aşan yerleşim birimlerinin elektrik ihtiyacının tamamını ya da bir bölümünü kendi elektrik üretim tesislerinde güvenilir biçimde ekonomik olarak üretme hakkı tanımış olmakla birlikte, bu konudaki uygulamaların istenen seviyede olmadığı görülmüştür. Avrupa'da konut ısıtılması ile başlayan kojenerasyon uygulamasının yanı sıra, sanayicinin uluslararası standartta kaliteli enerji kullanımı talebi ve doğal gaz arzının hızla artması, Türkiye'de sanayii amaçlı bileşik ısı güç uygulamalarının yaygınlaşmasına neden olmuştur. Nitekim, 1999 yılında işletmeye alınan yaklaşık 11 MW/saate varan üretimiyle 64 tesisin, sanayicinin kendi fabrikasının elektrik ihtiyacını güvence altına alması amacıyla kurulmuştur. Bu miktar yine belirtildiği gibi ülkemiz için emisyonunun 1990 yılı seviyesine indirilmesini hedefleyen 1998 Goethe Protokolü 'nü tesislerden atmosfere verilen baca gazı imzalamamasına karşın, iklim değişikliğine etki edecek bu tür emisyonlarında% 50 oranında bir azalma olacaktır. Atmosfere verilen değişik kirleticilerin miktarı kullanılan yakıtın tipine göre değişmektedir. Kojenerasyon sistemlerinde yakıt olarak yaygın şekilde doğal gaz kullanıldığı için, kül ve kükürt bileşikli gazların kullanımının emisyonlar atmosfere verilmemek-tedit. önlenmesine yönelik yapılan bütün Son yıllarda ülkemizde artan uygulamalarla enerji ihtiyacımız verimli ve çevreye olumlu katkılarıyla enerji tasarrufu kapsamında desteklenmesi gereken çok girişimleri desteklemekte ve çabaları da bu önem taşıyan bir sektör oluşturmaktadır. COGEN Europe Direktörü Sayın Simon MINETT'in söylediği gibi, gelecekte çevreye en önemli etkiyi yapabilecek uluslararası platformlarda dile getirmektedir. " olan kirletici gazların önlenmesinde enerji tasarrufu büyük rol oynayacaktır. Dolayısıyla daha az kirletici yakıt kullanımıyla beraber, teknolojinin bu imkanını da kullanmanın, kıvanç verici bir oran olup, yaklaşık şu an için % 1 O mertebesindedir. Kojenerasyon tesisleri özellikle kağıt, tekstil, petro-kimya, kimya ve gıda sektörlerinde faaliyet gösteren sanayii tesislerinde, elektrik, proses buharı, ısıtma buharını aynı kazandan ve tek tip yakıtla elde etmeleri söz konusu olmaktadır. Ancak optimum verime ulaşabilmesi için güç/ısı oranı tesislere göre değişim göstereceğinden, bu oranın doğru olarak hesaplanması yani kojenerasyon uygulamalarının çok büyük önem kazanacağını hepimiz görmekteyiz. Bütün ülkeler emisyon azaltımında teknoloji desteğiyle bereber kojenerasyonu önlerine program olarak koymuş ve uygulamaktalar. Türkiye'de de aynı politikanın uygulanacağını memnuniyetle belirtmeliyim. Bu çerçevede kojenerasyonun önemli bir eksiği tamamlayacağını ümit etmekteyiz. Doğal Goz Dergisi 67 Eylül-Ekim '99 Sayı 64

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=