Resim 7 dış kapıya ve belki de büyük çaplı doğal gaz borularından oluşan ana gaz giriş ve ortak kolon tesisatına borçlu. Çünkü giriş borusunun ve dükkan gaz sayacının bağlandığı duvarın yandan görünüşüne baktığımızda ince bir sıva tabakasıyla tuğla duvarın ince bir yüzünün ayakta kaldığı görülmekte.Bu resimlerden ilk çıkardığımız ders, boru tesisatlarının duvara sabitlenmesinde kullanılan kelepçelerin çok önemli olduğu. Belirlenmiş standartlara uygun şekilde ve sayıda kelepçe kullanmak hem tesisatın, hem de binanını güvenliği için ilk koşul. Ortak kolon tesisatının merdiven kovasında, asansörve daire kapılarıyla daire içindeki görüntüleri ise sağlam görünüşlü bir apartmanın aslında içten çökmek üzere olduğunu göstermekte. Bu tür binalardaki gaz kullanımının mümkün olduğunca çabuk ve güvenli bir şekilde kesilmesinin ne kadar önemli olduğu, bu binaların çok sayıda olması nedeniyle bizleri alınmış ve alınacak önlemler konusunda çok titiz olmaya zorluyor. Bu tür vanalar dünyadaki gelişmiş ülkeler dahil, pek çok şehir şebekesinde sadece önemli ve riskli görülen şebeke hatları üzerinde uygulanıyor. Çünkü tehlikesiz titreşimlerde dahi kapatma yapması halinde bundan etkilenecek çok sayıdaki vananın kontrol edilmesi gerekmekte. Bu ise önemli sorunlara yol açabilecek. Büyük bir bölgenin gazsız kalmasına, servis kutularındaki regülatörlerin kapanmasına neden olabilecek. Bu durumda şebeke içindeki gaz basıncının dengelenmesi gerekiyor. Bu da oldukça zor ve zaman alan bir iş olduğundan, bu durumlarda bu bölgelerin günlerce gaz kullanamayabileceği özellikle vurgulandı. Ancak İGDAŞ'ın iki yıl önce başlattığı bir çalışma var: Pilot olarak seçilen bazı bölgelerdeki merkezi kazan sistemlerine deprem duyarlı bir cihaz takılmış. Pilot bölge olarak seçilmiş olan Bakırköy, Kadıköy, Küçükyalı gibi sahil semtleri ve okul, hastane gibi sosyal binaların merkezi kalorifer kazan sistemlerine takılmış olan bu Doğol Gaz Dergisi 21 deprem duyar cihazı 4,5 şiddetinde bir deprem olduğunda otomatik olarak gaz geçiş vanasını kapatıyor. Bu daha önce laboratuvar ortamında denenmiş ve başarılı olmuş. Depremden sonraki veriler de toplandıktan ve değerlendirme yapıldıktan sonra çıkan sonuca göre sistemin yaygınlaştırılması düşünülüyor. Doğal gaz şebekesinin güvenliği için alınan bir başka önlem olarak çelik hat içindeki gaz basıncı BOTAŞ ile görüşülerek 20 bar'dan 1 2 bar'a düşürülmüş. Artçıl depremlerde hatların zarar görmemesi için alınan bu önlem doğal gaz kullanıcıları açısından hiçbir zorluk yaratmamakta. Ana gaz kesmevanalarının kapanmasına rağmen bu bölgelerin şebekesi içinde bulunan çelik ve polietilen hatlardaki doğal gazın, herhangi bir kaçak sonucunda tehlike arzetmemesi için İGDAŞ'ın yetkili teknisyenleri tarafından kontrollü olarak boşaltılmış. Bu boşaltma işleminin nasıl yapıldığıyla ilgili olarak teknisyenlerin hazırladığı bir uygulama örneği yandaki Resim 9'da görülmektedir. Aynı gün bölgedeki tüm çelik ve polietilen hatlar tamamen kontrol edilmiş ve bazı semtlerde kesilen doğal gaz kısmi olarak yeniden açılmış. Yıkılan binalar !<esim 8 tespit edilerek vanaları kapatılmış, servis kutuları sökülmüş. Hatta belediyenin yaptığı çalışmalar sonucunda tehlike arzeden binalar için de bu işlem yapılmış. Yandaki resimlerde servis kutusunun söküldüğü, servis hattının toprak altındaki kısmı açılıp, gaz geçişinin iptal edildikten sonra hattın toprakla kapatıldığı bir bina (Resim 9) ve binası tamamen yıkılmış bir servis kutusunun yerinden sökülerek alınmasından sonraki körlemenin yapıldığı (Resim 1 O) bir bina konuya örnek olarak verilmektedir. Aynı yerde enkazı bekleyen asker ile birbirlerine çok yakın olan binalardan birinin yıkılırken, diğer binanın balkonlarını tahrip etmesi ve bu balkonlardan birinde çalışır durumdaki bir hermetik kombinin nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya kaldığını anlatan bir başka Eylül-Ekim '99 Sayı 64 Resim 9
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=