anda Hava Kalitesi Korunması yönetmeliğimiz revize ediliyor, bu çalışmalar çerçevesinde cleğerlendirnıe yapılır. Ama burada çevreyi ele koruyan, kalkınmayı ela sekteye uğratmayan ve dünyada kabul edilnıiş olan dengeyi Türkiye'cle ele oluşturmaya çalışacağız. Bunu ela elbirliğiyle yapacağız. Eminim sizler de bu konuda bakanlığımıza yardımcı olacaksınız ve bunu anlayışla karşılayacağız. İkinci konu da programlanmış, teknolojisi seçilmiş, fizibilitesi hazırlanmış projelerin belli bir büyükl ükte olması halinde çevresel etki değerlendirme yönetmeliğimiz var. Bu 150 megawatt'ın üzerinde olanlar için doğrudan tabidir. Şu anda termik santraller onun altında olanlar Mahalli Çevre Kurulu'nun görüşleri cloğı·ultusuncla hareket ediliyor. Bu mevzuata da dikkat edilmesi lazım. Tabii ki Enerj i Bakanlığııııız vermiş olduğu izinlerde eğer b u noktalara dikkatetmezse yatırımcıları güç durumda bırakabilir. Enerji doğrudan çevreyle ilgili bir konu. Bu kadar yararlı gördüğümüz bir teknoloji, bir uygulama bile arzettiğim gibi dikkat edilmesi gereken hususlaı·a sahip. İklim değişikliği sözleşmesi konusunda Enerji Bakanlığımızın, Enerji sektörü temsilcilerini bilgilendirmesinde büyük yarar görüyorum. Bu sözleşmenin, bütün ülkelerin tarafı çevre bakanlıklarıdır. Dolayısıyla çevre bakanlığı olaı·ak biz bütün gayretleri gösteriyoruz. Enerji sektörümüze zarar gelmeden, ülke menfaatlerine zarar gelıııeclen, Türkiye'nin haksız yere birtakını yüküml ül üklere girmemesi yönüyle mücadelemizi uluslararası platformda yapıyoruz. Bunu ela Enerji Bakanlığı'yla müşterek yapıyoruz. Ama gerek ilgili bağlı kuruluşları olsun, gerekse bu konuda yatırını yapmaya başlayan özel sektör konusunda olsun hem teknolojide, hem yakıtlar konusunda uyarıcı ve bilgilendirici olursa biz Bakanlık olarakyapmaya hazırız. Bizim sonradan söylediğimiz şeyler "hep bize bu izin verileli, biz bu izinleri aldık, şimdi ne yapacağız. ?" gibi sonraç/an tekrar başa clönnıek gibi birtakım sıkıntılar yaratıyor. Yönetnıeliklerimiz, mevzuatımız açık. Uluslararası kriterlerimiz açık. Dolayısıyla bunlar bilinirse uzun vadede hiçbir sıkıntı olmaz. 2007 yılında bugünkü tüketimimizin S'e katlanacağı şeklinde bir hammadcle artışı söz konusu olacak. Bu 201 O yılında 3'e katlanacak olan enerji tüketimimiz içinde çok önemli bir rakam. Dolayısıyla bence bir paniğe girmeden, bütün bu çabaları destekleyerek zaman içerisinde bu ihtiyacı en iyi şekilde karşılayacağımıza inanıyorum. Hem çevresel yönlerini dikkate alarak bu işi Doğal Gaz Dergisi 127 yapabiliriz, hem ele enerji sektöründe sürekliliği sağlayacak tarzda bu işi elbirliğiyle yürüteceğiz. Bazı noktalarda yanlışlar olabilir. Ama bunlar hiçbir zaman bizleri yılclırınanıalı. Bizlere kötü örnek oluşturmamalı. Bunların hepsinin üstünden gelecek güçteyiz. Artık yeteri kadar bir çevre bilinci ele oluşmuştur. Buna hem kamu kuruluşlarımız, hem sanayicilerimiz gerçekten dikkat eder clurumclaclır. Fakat yeterli değildir. Bunu ela daha ela geliştirmek durumundayız. Dünyaya ela örnek bir ülke olmak durumundayız. Ve bunu ela yapacak güçteyiz diye düşünüyorum. Necdet KÜLÇE (ENPA): Çevre Bakanlığı bildiğimiz kadarı ile dizel motor emisyon limitleri konusunda yeni çalışmalar yapıyor. Ve bu yeni modellemede sadece TA-LUFT değil, Japonya, İngiltere, Portekiz gibi modellerin de gözden geçirildiğini umuyoruz. Melih AKALIN: Ağır yakıtlı dizel motorlardaki emisyon standartlarının oluşturulmasında dünya çapındaki bilgilerin dikkate alınması öneriliyor. Çok doğru bir yaklaşım. Bu konuda bizim çalışmalarımızın yanı sıra özellikle Kojenerasyon Derneği'nin ve ilgili kuruluşların Bakanlığımıza bilgi vermesi önem taşıyacak. Bu vesileyle şunu söylemek istiyorum; Örneğin kömür konusunda bizim hava kalitesinin korunması yönetme!iğinele bazı sınırlanclırmalarımız var. YDksek kültürlD kömürün ısıtmada kullanılması yasak. Ama petro kok dahil belli sanayi kollarında kullanılması için özel deneylerle ortaya konmuş bir çözüm ürettiğimiz ortada. Yani ülkenin ihtiyacı içerisinde sanayi için böyle kontroll ü bir uygulamayı, örneğin yüksek kükürtlü kömürde ya ela petro kokdaki biliyorsunuz çok zararlı bir ürün, böyle biı· çözDme gelmiş cluıwnclayız. "Biz böyle bir yakıt yakıp çevreyi de koruyan bir uygulama yapmak istiyoruz. Böyle birsisteminıizele var", elediler. Tabii bu bilgiler, incelenmesi ve değerlendirilmesi gereken bilgiler. Bunlar ela uluslararası uygulamalarda dikkate alınacaktır. Spesifik bazı çözümleri, ortaya koyabiliriz. Diğer taraftan rafinerilerindeki tavrını görmemiz gerekiyor ve belki ele hem rafineri temsilcileri, hem Bakanlığımız hem Enerji Bakanlığı'nın temsilcileri ve aynı zamanda Kojenerasyon Derneği'nin katkılarıyla bir değerlendirme süreci başlar. Şu anda, şu limit ya ela bu limit demenin bir mantığı yok. Ama öneriye katılıyoruz. Hem ülke şartları hem ele uluslararası şartlar dikkate alınarak bu konular değerlendirilir. Mayıs-Haziran '98 Sayı 56
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=