Doğalgaz Dergisi 53. Sayı (Kasım-Aralık 1997)

• • Güncel . KÜRESEL ENERJİ TALEBİ Dr. Fatih BİROL Dünya birincil (primer) enerji talebi, son yirmi yılda olduğu gibi istikrar l ı bir biçimde artmaya devam edecektir. Primer enerji kullanımında, fosil kaynaklı yakıtlar toplam enerjinin % 90'ını teşkil edecektir. Diğer önemli bir nokta, dünya primer enerji talebinde, OECD'nin payı, kalkınmakta olan bölgelere nazaran düşüş gösterecektir. Doğal gazın payı, katı yakıtlar, petro I ve nükleer enerjiye kıyas la oransal bir artış gösterecektir. Bununla beraber, 201 O yılında petrol yaklaşık % 40 pay ile en önemli yakıt türü olmaya devam edecektir. Dünyada toplam petrol ihtiyaç hacminin günde 92 milyon varil olacağı öngörülmektedir. Doğal gaz 2020 yılına kadar yılda% 1. 7-2.9 oranında artacaktır. 1993 yılında sadece 1700 Mtep'in biraz üzerinde olan dünya gaz talebinin 2010 yılında 2275-2795 Mtep olması beklenmektedir. Artan gaz talebi öncelikli olarak kombine çevrimli gaz türbinlerinin dizaynı, işletilmesi ve verimliliğine ilişkin teknolojik iyileştirmeler, elektrik üretiminin ekonomikliliğini doğal gaz yönünde değiştirmiştir. Sonuç olarak, dünyada ilave elektrik üretim kapasitesinin büyük bir kısmının doğal gaz kaynaklı olacağı öngörCılmektedir. Kalkınmakta olan bölgelerin dünya birincil enerji talebinde bugün % 28 olan payının 201 O yılında % 40'lara yükselmesi beklenmektedir. Ka l kın makta olan ekonomilerdeki bu güçlü artışın temelinde yatan unsurlar üç ana grupta toplanmaktadır: Hızlı ekonomik büyüme ve endüstriyel gelişme, yüksek nüfus artışı ve kentleşme, geleneksel ticari olmayan yakıtların ticari enerji yerine konulması. Dünya birincil enerji talebinde nükleer enerji payının azalması beklenmektedir. Hidrolik enerjinin dünya pay! artacaktır. Ancak en yüksek artış yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımında olacaktır. •• • • DUNYADA lOOO'LI YILLARDA ENERJi SORUNU Üzeyir GARİH Dünyanın enerji devlerinin hühımetlere olan baskıları ile dünya ekonomisinde ve dolaylı da olsa dünya coğrafyasında önemli değişikliklere dünya sahne olmaktadır. Petrol ve gaz rezervlerinin yarısından fazlasının Ortadoğu'da olması ABD'nin bu bölgedeki hakimiyetini muhafaza etmesini gerektiriyor. Do· al Gaz Dergisi 191 Avrupa'nın resesyonu ve ekonomik problemlerle karşılaşması, büyüme hızını doyuma ulaştırmıştır. Gaz ve petrol tüketiminde Avrupa'da fazla bir artış beklenemez. Acı gerçek şu ki, ABD dışında enerjiye en çok ihtiyacı olan ülkeler doğal kaynaklara sahip değil. Bu da önemli çekişmel er ve çıkar çatışmaları doğuruyor. Kasım-Arolık'97 Sayı 53

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=