Söyleşi müsait değil. Teknoloji gerek bir kere, tahliyelerde, boşaltmalarda. Yani öyle bir noktaya getirdiler ki, doğal gazcılar LPC'ye de talip olmak istiyorlar. Buyursunlar olsunlar. Bunun mümkünü yok. Nasıl yok? Diyelim ki, İstanbul'un içindeki bütün müesseseleri LPC'ye bağlıyalım. Bir anda 2.800.000 ton, 4.80_0.000 tona gelecek. Bunun teminini nereden yapacaksınız? Aygaz, lpragaz, Demirören tesislerinden stoklayacaksınız, oradan kara nakliyesiyle getireceksiniz. Zor, çok zor. 1 960'11 yılların başında biz LPG'ile tanışmışız. 1 997'ye girdiğimizde otolar LPG ile tanışmaya başladılar. Ama Kanada, Japonya, Hollanda, İtalya bununla 1946'Iarda tanışmıştı. Muhittin TEKMAN: Fiyatlandırma politikaları hakkında bilgi verebilir misiniz? Ali ÜNLÜ: LPG fiyatının oluşumu şu anda Devlet tarafından belirlenmektedir. LPG şirketlerinin bu konuda fazlaca bir etkileri yoktur. ilerde Tüpraş'ın özelleştirilmesi durumunda, fiyat oluşuınununda Devlet müdahalesinin tamamen ortadan kalkmasa da azalacağı tahmin edilmektedir. Şimdi ile burada bir başıboşluk var. Devlet bu başıboşluğa elatmak zorunda. İşadamı ucuz gördüğü için LPG kullanıyor, otogaz uygulaması rağbet gördü. LPG tüpleri mutfak için geliştirilmiş. ısınmaktan ziyade yemek pişirme, şofbenle yıkanmak v.s. için. Ama bu alınış başını gidiyor. Şimdi buna yeni bir sistem getirilecekler. Otogaz için ayrı fiyatlar olacak, ama kırsal kesimdeki vatandaş kullanıyorsa onun için de başka bir fiyat olacak. Teftişide ona göre yapacak. Diyelim ki ben Süleyman Bey'e dökme gaz veriyorum. Faturayı ben kesiyorum. Süleyman Bey'de kesilen o faturaya fon ödüyor. Koray YANÇ: Eskiden gazı talep ettiğiniz zaman, Petrol İşleri Genel Müdürlüğü o noktaya yapılan nakliyeyi kortrol ettirirdi. Bunu yaparken sizi evraklarınız üzerinden değerlendirirdi. Şimdi siz dökmeye verdiğiniz gazı fabrikaya veriyorsunuz, dökme olduğu belli tüplü satışınızı da bayi bazında verdiğiniz için o da belli, dolayısıyla bu son derece kolay esasında. Eğer yapılırsa bu şekilde olur. Ali ÜNLÜ: Türkiye'de LPG nin enerji üretiminde büyük ölçekte kullanılmasına henüz başlanmamıştır. Bu konuda ciddi çalışmalar mevcuttur. Ancak bu faaliyetin hızlanması, LPG kullanılmak sureti ile üretilen enerjinin fiyatı ve LPG'nin büyük partiler halinde yurdışından ithal imkanlarının sağlanması ile mümkün olabilir. LPG sektörü bu gün benim görebildiğim kadarıyla camsırtında. Şimdi LPG ithal edeceksiniz. 133 bin liralık benzin yerine, LPC'nin Bursa'da litresini 48-50 bin liraya arabalara basarsanız, benzini ne Doğal Gaz Dergisi 121 yapacaksınız? Stoklarınız doldu. Bu sefer benzini ·ihraç etmeniz lazım. Benzini ihraç ettiğiniz zaman ne olacak? Ton başına 100 dolar iç piyasadan daha ucuza veya 150 dolar daha ucuza ihraç edeceksiniz. Bu sefer rafinerilerin zararı bir destekten, bir de iç piyasadan ucuza olmasından dolayı iki yönde. Hükümetler üzerinde özelleştirme baskısı var. O zaman ne olacak? Çok çelişkili yoruma müsait bir durum. İşte bekliyoruz. Ankara'yla temas halindeyiz. LPG Dağıtım şirketlerine karşı yapılan seminerlerde yanlış anlamadıysam alternatif bir başka dağıtım şirketi kurma havası gibi böyle bir şey sezinledim. Arkadaşlarımız LPG'nin ne olduğunu, nasıl hangi kaynaklardan gelecek, nasıl stoklanacak biliyorlar. Türkiye'de sadece mutfaklarda ayda 18 bin ton gaz tüketiliyor. 9 Ağustos tarihli Dü,nya gaz_etesinde okumuşsunuzdur. Bir yazı var. Bu yazıda Petrol Urünleri işveren Sendikası yönetim ve kontrol dışı LPG istasyonlarının yaşamı tehdit ettiğini belirtiyor. PÜSAD İzmir Şube Başkanı Sn. Baban; "Devlet LPG kullanımını sübvanse ediyor. Bu durum haksız kazanca yol açarken, kentte yaşayan insanların hayatını datehditediyor", uyarısında bulunuyor. Ve ayrıca İzmir'de LPG ile çalışan araç sayısının binlere ulaştığını belirtiyor. Bu yazıda LPG istasyonlarında ise hiç bir denetimin olmadığını savunan Baban, "LPG kullananların çoğunun araçlarındaki tüp sağlıksız şekilde taşınıyor. Otogaz tüpünün dünya standart ve normlarına göre olması lazım. Biz yetkili mercilere gerekli uyarılarda bulunduk. Ancak gerekli tedbirler alınmıyor" diyerek, "Petrol Ofisi'ninde LPG satışına başlayacağını" belirtiyor ve "satış ile dağıtımı sağlıklı ve koşullara uygun olacak şekilde yapacaklarını" ifade ediyor. Demek ki LPC'ye Petrol Ofisi de soyunuyor. Süleyman BULAK: Kendi ürünlerinin satılmasının yavaş yavaş gerileyecek endişesiyle bu kentlerdeki tehlikeyi önlemeye çalışıyorlar. Başka bir endişe var. Ali ÜNLÜ: Şimdi çarpışmalar olacak. Eğer otogaz yaygınlaşırsa onların benzin ve mazot satışları düşecek. Onların pazar kaygısı bundan dolayı. Süleyman BULAK: Zaten tüm mesele biraz daha geriye gidersek, fuel-oil ile doğal gazın, ya da diğer alternatif yakıtların tercihi neticesinde rafinerilerde fuel-oil fazlası meydana geliyor. Aynı şey yavaş yavaş benzinde de olmaya başladı. Koray YANÇ: Yalnız LPG'nin avantajı doğal çevreyi korumak yönünde çok büyük. Süleyman BULAK: Geçenlerde düzenlediğimiz LPG toplantısında firmalar bizden öyle bir talepte bulundular. Bizde onu düşündük ve dergimizin logosundaki "çevre dostu" kelimesini hem LPG'yi hem de doğal gazı kapsayacak şekle getireceğiz. Muhittin TEKMAN: LPG sektöründe karşılaşılan sorunlar nelerdir? Ali ÜNLÜ: LPG sektöründe karşılaşılan en büyük sorun, şirketlerin sadece kendi markasını taşıyan tüplerini doldurmaları, rafinerilerden çektikleri LPG oranı ile mütenasip tüp sayısına sahip olmalarıdır. Her ne kadar Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından 29 Mayıs 1990 tarihinde bu konuyu düzenleyen bir tebliğyayınlanmış ise de bugün dahi bazı küçük LPG şirketlerinin, kendi markalarını taşımayan başka LPG şirketine ait tüplere dolum yaptıkları ve hatta başka LPG şirketine ait tüplerin kalkanlarını keserek buraya kendi markalarını taşıyan kalkanları kaynatmak sureti ile, bu gibi tüpleri kendilerine malettikleri gözlenmektedir. Bu konu uzun zamandan beri sektörün kanayan bir yarasıdır ve mutlaka önlenmesi gerekmektedir. Süleyman BULAK: Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederiz. Temmuz-Ağustos'97 Sayı 51
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=