Doğalgaz Dergisi 48. Sayı (Ocak-Şubat 1997)

. Güncel Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ülkemiz enerji kaynakları bakımından zengin bir ülke değil. Petrolümüz, doğal gazımız, kaliteli kömürümüz yeterli değil. Türkiye'nin 1995 yılında birincil enerji üretimi 26 milyon ton petrol eşdeğeri buna mukabil tüketimi 63 milyon ton petrol eşdeğeri. Bunun anlamı Türkiye l 995'te enerji ihtiyacının % 58'ini dışarıdan ithal etmiş. Yaptığımız planlamaya göre 201 O yılında enerji ihtiyacımızın % 62'sini yurtdışındon ithal etmek zorunda kalacağız. Türkiye'nin 1996 yılı içerisinde tükettiği ham petrol 25 milyon tonu biraz geçiyor. Bunun 22 milyon tonunu dışarıdan ithal ettik. Doğal gazımız yeterli değil, toplam olarak gerek Kuzey Marmara'da gerek Nusaybin civarındaki doğal gazımızın toplam potansiyeli 7-8 milyar m3 . Ve biz her sene kendi imkanlarımızla yılda 500 milyon m3'ün çok altında üretim yapabilmekteyiz. Bu itibarla doğal gazımızı da büyük ölçüde dışarıdan ithal ediyoruz. Önümüzdeki yıllarda doğal gazda ümit edilenin çok üzerinde tüketim olacak. 1997 yılı içinde tüketimimiz 11 milyar m3 iken, 2000 yılında 27 milyar m3 olacak, 201O yılında do 50 milyar m3'ü aşacaktır. Şimdi halen, 8 milyar m3 civarında doğal gaz imkanımız var. Bunun 6 milyar m3'ü Rusya'don geliyor, 2 milyar m3'ü ise Cezoyir'den sıvı olarak geliyor. Ancak bunların yeterli olmadığı aşikar, bu itibarla süratle Enerji Bakanlığı olarak yeni doğal gaz kaynaklarına ulaşmak üzere çalışmalar yapıldı ve bunların önemli bir kısmı anlaşmaya bağlandı. İran'la bir doğal gaz anlaşması yaptık ve hemen süratle de tatbikatına geçtik. Rusya ile de yeni anlaşmalarımız var. Bunlardan bir tanesi batı hudutlarımızdan gelen doğal gaz boru hattının kapasitesini arttırmak. Halen 6 milyar m3 gelen doğal gazın Rusyo'don, yeni ilavelerle ve pompa istasyonlarımızın kapasitelerini arttırmalarıyla nihai olarak 1 O milyar m3 daha batı hudutlarımızdan gelmesi sözkonusudur. Rusyo'don gelen ikinci teklif Gürcistan üzerinden Rus ve Türkmen gazının Türkiye'ye getirilmesi. İşte bu doğal gaz Erzurum'o kadar gelecek. Dolayısıyla Erzurum bir düğüm noktası olarak hem İran'don gelen, hem Gürcistan'don gelen doğal gazı olacak; dolayısıyla biz Erzurum'dan Ankara'yo kadar daha büyük çaplı bir boru hattı inşa etmek durumundayız. Dolayısıyla Rusya ile Gürcistan üzerinden gelecek boru hattı hususunda nihai anlaşma yapıldıktan hemen sonra Erzurum-Ankara boru hattının ihalesini de yapacağız. Bunun sonunda bir süre evvel Türkmeniston'la doğal gaz anlaşması yaptık. Buradan da 6-8 milyar m3 civarında gene boru hattı ile doğal gaz almamız sözkonusudur. Mısır'lo bir anlaşma yaptık, Mısır'dan başlangıçta 4, nihai olarak 6 milyar m3 sıvılaştırılmış doğal gaz getirilecektir. Yemen'le yapılan Oo·oı Gaz Derg,sı 76 anlaşma ile 4 milyar m3 sıvılaştırılmış doğal gaz gelecek. Nijerya'dan do 1,5 milyar m3 sıvılaştırılmış doğal gaz gelecek. Tabii ki bu sıvılaştırılmış doğal gazın depolanması lazım, bunun için iki yerde çalışmalarımız var. İzmir Aliağa ve İskenderun'do LNG terminali inşaatı yapılacak. İkincisi iki adet yeraltı doğal gaz deposu. Kuzey Marmara bölgesinde TPAO eliyle sondajlar yapılıyor ve bu sayede biz, bu bölgeyi yeraltı doğal gaz deposu olarak kullanacağız. Yaz aylarında tüketim az fakat gelen doğal gaz fazla, fazlaları buraya depolaycıcoğız. Bu arada Bulgoristan'dan bir yeraltı doğal gaz deposu kiralamak üzere müzakereler nihai noktaya gelmiş durumdadır. ABD'de şu an kişi başına yıllık tüketilen enerji 7800 kg petrol eşdeğeri. Buna karşılık Türkiye henüz 900 kg seviyesindedir. Yunoniston'do ise 2190 kg. Şimdi bu enerji kaynaklarının önemli bir kısmı elektrik enerjisi üretiminde kullanılıyor. Nitekim 2000'Ii yıllardan sonra ithal edeceğimiz doğal gazın neredeyse % 55'i elektrik enerjisi üretiminde kullanılacak. 1950 yılında Türkiye'nin elektrik kurulu gücü sadece 408 MW idi ve kişi başına tüketilen elektrik enerjisi 38 kWh idi. Ve şu onda 408 MW yerine 21336 MW kurulu gücümüz varken, kişi başına tüketilen elektrik enerjisi 1500 kWh'i geçmiştir. 1 996 yılı başında bu yıl için elektrik enerjisindeki talep artışı % 8,5 olarak tahmin edilmiştir. Fiilen gerçekleşen rakam% 11 civarındadır. Netice olarak elektrik enerjisi talebimiz l 997'de 106,5 milyar kWh. 2000'de 134 milyar kWh, 2020 yılında ise 546 milyar kWh olacaktır. 1 996 ve 201 O yılları arasında elektrik açığını kapatmak üzere şu tesisleri yapmak mecburiyetindeyiz; linyit ve toşkömürüyle çalışacak ve kurulu gücü 9680 MW olan 33 adet tesis. Bunu 201 O yılına kadar gerçekleştirmek mecburiyetindeyiz. 11927 MW kurulu gücünde 20 adet doğal gaz santralı kurmak zorundayız. 3000 MW kurulu gücünde altı adet ithal kömürle çalışan termik santral, 2000 MWtoplam kurulu gücünde iki adet nükleer santralı devreye koymak mecburiyetindeyiz. 75 adet de hidroelektrik santralı ki toplam kurulu gücü 11325 MW. Bunları üstüste koyduğunuz zaman l 996'don 2010 yılına kadar 38619 MW kurulu güç sisteme ilave etmek mecburiyetindeyiz. Bunun için her yıl 3 milyar $ yatırım yapma mecburiyeti var. Buna ilaveten 1 milyar $ do enerji nakil hatlarıyla dağıtım şebekelerinin ıslahı için harcama yapmak mecburiyetindeyiz. Elbette bizim milli bütçemizden bu miktar bir kaynağın bu sektöre aktarılması mümkün değildir. Bu itibarla Yap-İşlet metodu ile bu tesislere özel sektörün dinamizmini de katma koron alınmış ve biz 1996 yılından itibaren bu sistemin çok daha süratle tatbikata geçirilmesi için bir gayretin içine girdik. Ocok ubot97 Sa , 48

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=