Doğalgaz Dergisi 48. Sayı (Ocak-Şubat 1997)

,_. . Güncel Cezayir ile mevcut anlaşma başlangıçta 2 milyar m3'e ardından da 4 milyar m3'e çıkarıldı, Cezayir, Nijerya, Yemen, Mısır ve Katar'dan toplam yaklaşık 14 milyar m3'lük LNG şu anda garanti altına alınmıştır. Sisteminizin tümünü LNG'ye bağlayamazsınız. LNG, boru hattına gelen gazın % 25'i civarında pahalı. Ama 201 O yılında 60 milyar m3 gaz getireceğimizi düşünürseniz, bunun belirli bir yüzdesinin de stratejik amaçlı olarak LNG olması şart. Çünkü boru hattı herhangi bir nedenle kesildiği zaman oraya hemen ilave bir gaz koyamazsınız ama LNG terminaliniz olduğu sürece, biraz pahalı olur ama dünyanın her tarafından LNG bulabilirsiniz. Onun için, endüstrinin ve elektrik sektörünün minimum ölçüde belli ihtiyaçlarını karşılayacak miktarda LNG'ye sahip olmamız gerekiyordu. Ve 201 O yılında takriben 60 milyarlık satış olacağını varsayarsak % 30-35'Iik bir rakam o da 18 milyar m3'e tekabül eder, bunun için de İskenderun ve Aliağa'da iki tane yeni gazlaştırma ünitesinin ihalesine çıkıldı. Mevcut Marmara Ereğlisi'ndeki LNG terminalindeki kapasitenin 6 milyar m3'e çıkarılması için çalışmalarımız devam ediyor. ihtiyacımız olan bu gazı nereden temin edeceğimize toplu olarak bakarsak; Rusya Federasyonu'yla ilk anlaşma 6 milyar m3'tür. Cezayir'den alacağımız LNG 4 milyar m3'e çıkarıldı. Nijerya'dan 2000 yılında 1 ,2 milyar m3 'e çıkıyor. lran gazı l 999'da 3 milyar m3 ile devreye girecek, 2001 'de 5 milyar m3, 2003'de 7 milyar m3 ve 2005'te l O milyar m3'e ulaşacak. l 996'nın Aralık ayında Rusya ile yaptığımız ikinci anlaşmaya göre Rusya'dan 1997' de ilave 500 milyon m3, l 998'de 2 milyar m3 ve sonuçta 2002 senesinde 8 milyar m3 ilave gaz alacağız. Ayrıca Rusya'dan doğu sınırından Gürcistan üzerinden veya Karadeniz geçişiyle almayı planladığımız gaz 2000 yılında 3 milyarla başlayıp, 201 O yılında 1 6 milyara ulaşacak. Katar'la l milyar m3 için görüşmeler sürüyor, Nisan ayı içinde bunları bitireceğiz. Yemen 2. enerji terminali için alacağımız miktar 3,7 milyar m3'tür. Bizim başka bir kaynaktan 4 milyar m3 daha LNG bulmamız gerekiyor, bunun için şu an Norveç'le konuşuyoruz. Bir de MOBİL de belki Mısır'da ikinci bir LNG üretim tesisi kurabilecek. Mısır'da üçüncü enerji terminali de 6 milyar m3 kapasite ile devreye girecek. 201 O yılındaki gereksinimimiz olan 58-59 milyar m3 gazı bu kaynaklardan elde edeceğiz. Bunlardan gerçekleştiremediğimiz olursa ne olur diye çeşitli arayışlarımız da var. Mesela Mısır'da ve Suudi Arabistan'da. Mısır' dan boru hattıyla Akdeniz'i geçerek Türkiye'ye gelmesi sözkonusu. Özellikle Rusya'nın doğu hattının durumu netleştikten sonra bu proje ya yürürlüğe konulacak ya da devreden çıkarılacak. Biraz da İran doğal gazından bahsetmek istiyorum. Basında İran'ın bize verecek doğal gazı yok, olmayan doğal gaz için Botaş ne diye gitti anlaşma yaptı, diye haberler yer aldı. İran, Rusya'dan sonra dünyadaki ikinci büyük rezerve sahip, 21 trilyon m3 ispatlanmış gaz rezervi var. Fakat İran'da, lrak'ta, Suudi Arabistan'da, Mısır' da doğal gaz hep ikinci sınıf ürün muamelesi görmüştür bu yıllara kadar. Çünkü petrolleri çok fazla, rahatlıkla üretebiliyor ve satabiliyorlardı. Ayrıca kendi iç tüketimleri de fazla değil. Doğal Gez Der ısı 62 Bu nedenle doğal gazın çok fazla üretilmesine ihtiyaç duyulmamış. Fakat bu ülkeler arasında İran'ın özel bir konumu var. İran'ın petrol rezervleri de su içinde rezerv olduğu için çok kısa sürede bir basınç düşmesi sözkonusu, bu basıncı belli seviyede tutup üretimini sürdürebilmesi için petrol rezervlerine gaz enjekte etmek zorunda. Şu anda İran'ın 1996 yılında yaklaşık 71 milyar m3 'lük gaz üretimi oldu. Bunun 35 milyar m3'ünü kendisi tüketti, 36 milyar m3'ünü de petrol rezervlerine enjekte etti. Ve İran'ın kendi yaptığı çalışmalara göre petrol üretimini belli bir seviyede tutmak için önümüzdeki 20 yıl boyunca petrol kuyularına enjekte etmeleri gereken gazın miktarı 2,7 trilyon m3 , bu miktar İran'ın ispatlanmış rezervlerinin onda biri kadar. Bunu gerçekleştirebilmesi için üretimini 140 milyar m3 '!ere çıkarması gerekli. Şu anda çalışmalar devam ediyor. Ve biz anlaşmayı imzaladıktan hemen sonra, İran Türkmenistan ile 8 milyar m3 'lük bir anlaşma imzaladı. Bizim yaptığımız çalışmalara göre İran gazının sisteme fiziksel olarak gelmesi yaklaşık 2002 yılında olacak. O tarihe kadar Türkmenistan gazı gelecek. Ondan sonra da Türkmen ve İran gazı Türkiye'ye gelmiş olacak. Gazın Türkiye'ye gelmesi için proje tekliflerini aldık ve çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bütün bu gazlar Türkiye'ye gelirse bunları nasıl dağıtacağız? Olayın bir de Batı ve Orta Anadolu boyutu var. Bu senaryolar Türkiye'ye hangi sınırdan ne kadar gaz geleceğinin netleşmesinden sonra değişecektir. Şu anda batıdan 14 milyar m3 gaz gelirse, bu yıl ihalesine çıkmayı düşündüğümüz İzmir-Karacabey hattı, İskenderun-Ankara hattı ve bunlara paralel olarak civardaki şehirlere uzanacak branşlar var. İran-Türkiye doğal gaz projesi Doğu Beyazıt üzerinden Erzurum'a gelerek, Ankara ve güney hattı ile bağlanacak. İran'la yapılan anlaşmanın Türkiye için bir başka önemi var. Şu anda Avrupa'da üç tane büyük proje gümdemde. Avrupa'da doğal gazın büyüme hızı çok düşük fakat 2005 yılında yaklaşık 60 milyar nı3, 201 0'lu yıllarda da yaklaşık 85 milyar m3 'lük doğal gaz açığı olacak. Ve ana üretici ülke olan Norveç ve Hollanda'nın Kuzey Denizi'ndeki rezervlerinin ömrü 7-9 yıl. Ve Türkiye Avrupa'ya gaz götürürse bu ülkelerin tümü gazı satın almaya hazır. Avrupa'nın şu anda önemli bir pazar olmasının, nedeni; bu ülkeler 7-9 yıllık rezervi stratejik rezerv olarak düşündükleri için eğer bugün gaz gelirse, biz kendi üretimimizi durdururuz, diyorlar. Bu pazara girmek için üç tane büyük proje yarışıyor. Biri Cezayir gazının Batı ve Güney Avrupa için Cebelitarık üzerinden lspanya'ya götürülmesi. İkincisi Cezayir gazının Tunus üzerinden Sicilya Adasıyla İtalya'ya, Güney Avrupa'ya ulaşması, üçüncüsü ise Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetlerin gazının Türkiye üzerinden Avrupa'ya iletilmesi. Türkiye bu projelerin dışında kalmamalı, belli bir takım olanakları da kullanmalı. Eğer, akılcı politikalar izlersek Ortadoğu'nun ve Hazar'ın doğusundaki ülkelerin hidrokarbonları, petrol olsun, doğal gaz olsun Avrupa'ya Türkiye üzerinden ulaşabilir. Bu da Türkiye'nin bir avantajı, kimseyle rekabet etmiyor ama bu avantajını çok iyi kullanması gerekiyor. Veya biz Ocok ubof'97 Sa ı 48

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=