Doğalgaz Dergisi 48. Sayı (Ocak-Şubat 1997)

yakıt temini, inşaat, mal veya hizmet satınaima, enerji satış, uygulama, yedek kredi, işletme-bakım ve kredi sözl�şmeleridir. Yap-işlet-Devret Modeli ülkemizde bütçeye yük getirmemesi, kamunun dış borç stokunu artırmaması, yabancı sermayeyi teşvik etmesi, ileri teknolojileri beraberinde getirmesi, işletme sorumluluğunu özel teşebbüse bırakması, özelleştirmeye öncülük etmesi ve özel yatırımcıları teşvik etmesi nedenlerinden dolayı enerji projelerinin finansmanında uygun bir model olarak benimsenmektedir. Yap-İşlet-Devret Modelinde bugüne kadar karşılaşılan sorunların başında imtiyaz, tarife ve kredi garantileri k�nusunda karşılaşılan güçlükler gelmektedir. YID modelinde karşılaşılan sorunların başında, sağlam bir hukuki yapının tam olarak oluşturulamaması nedeniyle, bu görüşmelerde yer alan taraflar arasında görüş birliğinin Y._eteri çabuklukta sağlanamam!JSI gelmektedir. Ulkemizde enerji alanında YID uygulamasına olanak sağlayan 309.6 sayılı Kanun ile buna bağlı çıkartılan Yönetmelikte yoruma açık olabilecek hususlar ile uygulamalar sonucu ortaya çıkan eksiklikler olup, bu konuda titizlikle yapılacak bir yeniden düzenleme çalışmasına ihtiyaç bulunmaktadır. Bu çerçevede, Yap-İşlet-Devret modelinin uygulamada başarısı aşağıda sıralanan hususlara bağlı olabilecektir : 1 . Hukuki Çerçeve Modelin başarısı büyük ölçüde modele ilişkin uygulamaları düzenleyen sağlıklı hukuksal-düzenlemelere bağlı olabilecektir. Bu kapsamda modele sağlanan imkanlar ile yasal prosedür açık bir şekilde belirlenmelidir. 2. Uygulamaların Bir Kurul Eliyle Yürütülmesi Modele ilişkin uygulamaların başarısını etkileyen bir önemli husus da uygulamaların farklı idareler yerine tek bir elden yürütülmesidir. Bu durumda hem uygulamalarda bir birliktelik sağlanacak hem de hızlı bir karar verme süreci başlatılacaktır. 3. Uygulamanın Rekabete Dayalı Bir Temele Oturtulması Modelin uzun dönem başarısını belirleyen en önemli faktör uygulamanın rekabete olanak sağlayacak bir baza oturtulmasıdır. Bu çerçevede sabit tarife uygulaması, üretilen elektriğe devletçe satın alma garantisi verilmesi ile bazı kredilere Hazine'ce garanti ve uygulamalarının bu alanda rekabeti olumsuz olarak etkileyebileceği düşünülmektedir. VI I I . ENERJİ PLANLAMASI Enerji planlaması Türkiye gibi enerji kaynakları kıt, ithal kaynaklara bağımlı, sınırlı döviz kaynaklarına sahip ülkeler için yararlı ve zorunludur. Bu zorunluluk enerji projelerinin çok uzun sürelere ve yüksek finansmana gereksinim duyması nedeniyle de ortaya çıkmaktadır. Madenler, rafineriler, boru hatları, elektrik santralleri bu projelere birer örnektir. Bu nedenlerle enerji talebinin çok önceden sağlıklı analizlerle tahmin edilmesi, talebin karşılanması için uygun çözüm yollarının saptanıp projelendirilmesi, finansman planlarının yapılması ve yatırımların zamanında başlatılıp tamamlanması büyük önem arzetmektedir. Enerji yatırımlarındaki gecikmelerin çok büyük kayıplara neden Doğal Gaz Dergisi Agenda • .. , --i, olduğu plansız ya da politik nedenlerle yapılacak erken yatırımların ise ülkenin kıt olanaklarının gereksiz alanlarda harçanması anlamına geleceği ve gene büyük kayıpların nedeni olacağı unutulmamalıdır. Planlama yoluyla ülke -- kaynakları, ithal olanakları, çevre, sosyal parametrel er ve ekonominin kesiştiği optimum noktayı bulma olanağı da yakalanabilir. Enerji üretim ve tüketimi miktar ve çeşit olarak çok dinamik bir karakter arzeder. Bu nedenle enerji planlamasında en önemli husus planların statik değil, dinamik olmasıdır. Dünyada ve ülkede enerji rezervlerinin, fiyatların, teknolojinin, siyasi kararların sürekli değiştiği bu sektörde hazırlanmış enerji planlarının da sürekli olarak gözden geçirilmesi ve gerekli değişikliklerin hızla gerçekleştirilmesi zorunludur. Enerji planlamasının genel kalkınma planlarıyla paralellik içinde olması gerekir. 175 ·IX. ENERJİ POLİTİKALAR! Türkiye çeşitli bakımdan zengin, kaliteli ve miktar açısından kendisine yeterli olmayan doğal kaynaklara sahip, genç nüfus potansiyeli yüksek, stratejik bir coğrafyada konunlanan, kalkınma hedeflerini gelişmiş ülkelerle entegrasyon doğrultusunda belirlemiş ülkedir. Halen alt yapısını tamamlama, sanayi sektörünü Avrup Birliği ile rekabet edebilecek bir düzeye çıkarma, bilgi toplumu yaratma gibi büyük atılımlar içinde olan ülkemizin, bu hedeflere ulaşabilmesi için dev yatırımları da gerçekleştirmesi zorunludur. Diğer taraftan, serbest pazar ekonomisinin kesif rekabet ortamında bir pazar payı alabilme doğrultusunda gösterilen çabaların sadece devlet eliyle gerçekleştirilemeyeceği günümüzde bilinen bir gerç_ektir. Bu sonuç özel sektörün de şimdiye kadar devlet eliyle yürütülen faaliyetlerin büyük bir bölümünü giderek üstlenmesi gerekliliğini ortaya ç_ıkarmıştır. Ulke kalkınması, hızlı nüfus artışı, sanayileşme ve sosyal gelişmenin doğal sonucu olarak, enerji talebimiz hızla artmaktadır. Bu talebi karşılamada ana hedef, ihtiyacımız olan enerjinin zamanında, güvenilir, ucuz ve kaliteli olarak temin edilmesidir. Bu çerçevede, ülkemiz talebinin mümkün olabildiği ölçüde yerli kaynakların değerlendirilmesi ile karşılanmasının yanısıra, arz güvenliğinin sağlanması için, dışarıdan getirmek zorunda kaldığımız enerjide ülke ve kaynak çeşitlendirilmesi esasları doğrultusunda faaliyetlerimiz sürdürülmektedir. Türkiye 60 milyondan fazla nüfusu ve kişi başına 2700 $ gayri safi milli hasılası ile, kişi başına l Ol 5 kilogram eşdeğer petrol (kep) birincil enerji ve 1380 kWh/kişi'lik elektrik enerjisi tüketimine sahip gelişmekte olan bir ülkedir. Enerji tüketim rakamlarını OECD'nin 5100 kep ve 7800kWh/kişi ve dünya ortalaması olan 1400 kep ve 2250kWh/kişi rakamları ile kıyasladığımızda ülkemiz rakamlarının çok düşük seviyede olduğu görülmektedir. Amacımız kısa dönemde dünya ortalamasını yakalamak ve bu rakamların üzerine çıkmaktır. Yapılan projeksiyon çalışmalarına göre 1995 yılında 63 milyon ton petrol eşdeğeri olan birincil enerji tüketimimizin 2000 yılında 90 milyon ton 201 O yılında 156 milyon ton petrol eşdeğerine ulaşması beklenmektedir. Uzun dönem planlama çalışmalarına göre 1995 yılında 86 milyar kWh olan elektrik enerjisi üretimi ise, 2000 yılında Ocak ubal'97 Sa ı 48

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=