Doğalgaz Dergisi 48. Sayı (Ocak-Şubat 1997)

potansiyelden yararlanmak ıçin AR-GE programlarının oluşturulup desteklenmesi gerekmektedir. . Enerji üretiminde çevre kirliliğini azaltmak için gerek mevcut gerekse yeni kurulacak tesislerin özelliklerine uygun teknoloji transferi ve AR-GE çalışmalarına ağırlık verilmesi önem arz etmektedir. . Mevcut ve kurulacak enerji üretim tesislerinde, madencilik sektöründe, Çevre Kanunu'na dayalı olarak çıkartılan ilgili yönetmeliklerde belirtilen kriterlere uyulmalıdır. . Çevre kirliliğini önlemede olumlu ve dolaylı katkısı olan enerji tasarrufu yönünde çalışmalar yaparak iletim hatlarında meydana gelen kayıpların önlenmesi sağlanmalıdır. . Enerji temininde, konutlarda ve sanayi sektöründe merkezi enerji kaynaklarının kurulması ve her tür tesislerde enerji verimliliğinin arttırılması sağlanmalıdır. . Enerji tüketiminde tasarrufa yönelik, enerjinin kullanımına ilişkin programlar geliştirilerek, kamuoyu bilinçlendirilmeli ve teşvik edilmelidir. . Kullanılacak kömürlerin kalorifik değerinin yüksek olması ve kükürt, nem, uçucu ve kül oranlarının ise düşük olması sağlanmalıdır. lsınmada kullanılan kalorifer kazanları ve sobalarda tam yanma sağlanmalı ve bunların yakıcıları eğitilerek tekniğine uygun yakılmasına dikkat edilmelidir. Diğer taraftan binalarda ısı yalıtımı yapılarak ısı kayıplarının önlenmesi yoluna gidilmelidir. . Ülkemizde yeterli seviyede endüstriyel desteği ve nükleer proje yönetimi deneyiminin bulunmaması nedeniyle kurulması düşünülen ilk nükleer santral protokolünde inşaat, işletme ve gerekli teknik personelin, kullanılacak yakıtın temini, nakli, atıkların neredeve hangi teknoloji ile depolanacağı belirtilmelidir. . Bölge planları, çevre düzeni planları ve imar planlarında, hava kirliliğinin yerleşim mahallerineve koruma gerektiren diğer bölgelere olumsuz etkilerinin mümkün olduğu kadar az olmasını sağlayacak şekilde yapılması gerekir. VI. ELEKTRİK ENERJİSİ SEKTÖRÜNDE ÖZELLEŞTİRME Elektrik enerjisi sektöründe yapılacak özelleştirmenin en önemli amacı, halen kamu kuruluşları eliyle yurütülen bu faaliyetlere özel teşebbüsün katılımını sağlayarak, sektörün piyasa ekonomisi koşullarına açılması olmalıdır. Bu amaçtan hareketle özellştirnıeninin temel hedefleri aşağıda sıralanmıştır. - Sektörde rekabete dayalı bir sistem oluşturmak, - Ülkenin elektrik enerjisi talebinin kesintisiz ve sağlıklı bir şekilde karşılanmasını temin etmek, - Sektörde yatırımcıların riskini azaltan faaliyet ortamı hazırlamak, - Elektrik üretiminde başta hidrolik potansiyel olmak üzere yerli kaynaklardan azami ölçüde yararlanılmasını temin etmek, - Sektörün yetersiz düzeyde bulunan finansman ihtiyacının temininde yetersiz düzeyde bulunan kamu kaynakları yerine, özel teşebbüs ve alternatif finansman kaynaklarına yönelmek, - İşletmeciliğinin ekonomik olarak yapılamayacağı birimlerin küçültülmesini veya gerektiği durumlarda kapatılmalarını sağlamak, - Halen aşırı istihdam ve verimsiz işletmecilik uygulamalarını Doğol Gaz Dergisi Agenda •• ortadan kaldırarak, tarifelerin düşürülmesi yoluyla tüketicilerin refah düzeylerini yükseltmek, - Teknolojik yeniliklerin sektöre uygulanmasını sağlayacak mali ve teknik alt yapıyı oluşturmak, - Sektörde yeni yatırımlar sonucu istihdam yaratmak, - Sermayenin tabana yayılmasını sağlamak, - Devleti üretici durumundan çıkartarak, yönlendirici ve düzenleyici konuma getirmek. Elektrik Enerjisi Sektöründe Özelleştirme ile ilgili genel değerlendirmeler ve sonuçl ar aşağıdaki şekilde belirtilmiştir : - Özelleştirme, Kamu İktisadi Teşebbüslerinin teknoekonomik olarak özerk çalışabilecek birimlerinin yönetiminin, değişik ticari yöntemler uygulanarak tamamen özel sektöre geçmesidir. 173 - Doğal bir tekel niteliğine sahip elektrik enerjisi (dağıtımiletim) bu alanda bazı düzenlemelerin yapılması sonrasında özelleştirme için en uygun sektörlerden birisi haline getirilebilir. - Elektrik enerjisinin üretim ve tüketiminin karmaşık biçimde içiçe oluşu, bu sektördeki özelleştirmenin diğer sektörlerden farklı bir hedef ile uygulanmasını gerektirmektedir. - Elektrik enerjisi sektörü yatırımları büyük boyutlu finansman ihtiyacını gündeme getirmektedir. Bu bağlamda, sektöre kanalize edilecek yeterli ölçüde kamu kaynaklarının mevcut olmaması, bu sektöre özel girişimciliğin finansman katkısını, diğer bir deyişle özelleştirmeyi gündeme getirmektedir. - Ülkemizde elektrik enerjisinde özelleştirmeyi gerekli kılan nedenler genel olarak ; hidrolik enerji potansiyelinin değerlendirilmesi, elektrik enerjisi talebinin karşılanması, sektörün finansman ihtiyacının karşılanması, sektörle ilgili işletmeci ve yatırımcı kamu kuruluşlarının çağdaş yönetim ve organizasyon yapısına kavuşturulması ve kamunun tekelci yapısının ortadan kaldırılması olarak sıralanabilir. - Elektrik enerjisi sektörü özelleştirme hedefleri arasında, "kamuya kaynak yaratmak" öngörüsü olmamalıdır. Asıl amaç, doğal tekel durumunda bulunan kamusal faaliyetlerin, özel sektör tarafından kesintisiz olarak ve bu kuruluşların varlıklarını sürdürebilecek bir yapıda gerçekleştirilmesini sağlamak olmalıdır. - Elektrik enerjisi sektörünün özelleştirilmesi ülkemiz için yeni bir konu değildir. Türkiye, bu alanda çeşitli deneyimlere sahip ve bu konuda yeterli bilgi birikimi ve tecrübesi olan bir ülkedir. - Ülkemizde bugün için elektrik enerjisi sektöründe özelleştirme uygulamaları yapabilecek farklı Yasal düzenlemeler vardır. Bunlar arasında sektörün özelleştirilmesine ilişkin değişik hedefler ve uygulamalar mevcut olup, bir çoğu da birbirleriyle tezat teşkil etmektedir. Ayrıca, 3096, 3996 ve 3974 sayılı Kanunların bazı maddeleri Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olup, bu durumda kalıcı ve sağlıklı bir özelleştirme yapılması mümkün görülmemektedir. - Bununla birlikte, 4046 sayılı Kanunla genel özelleştirme uygulamaları düzenlenmiş olup, bu kanun çerçevesinde seklörde yapılacak özelleştirme, ileride birtakım yasal ve teknik sorunları da beraberinde getirebilecektir. Bu nedenle, elektrik enerjisi sektöründe uzun vadeli, kalıcı ve Ocak ubat'97 Sa ı 48

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=