Doğalgaz Dergisi 48. Sayı (Ocak-Şubat 1997)

Karadeniz'de Bulgaristan açıklarında doğal gaz bulunmuş olması, Türkiye'nin aynı amaçla Karadeniz ve Marmara Bölgesinde yürüttüğü doğal gaz arama çalışmalarına daha çok kaynak ayırması ve öncelik vermesi gerçeğini vurguluyor. TÜKETİCİLER DOĞAL GAZ KONUSUNDA BİLİNÇLİ DAVRANIYORLAR MI? Tesislerinin kapısına ulaştığında doğal gaz kullanmakta istekli davranan sanayiciler, doğal gazın uzun vadeli temin, dağıtım ve arz politikaları konusunda suskunlar. Doğal gaz ve sanayici isimleri, birtek, sektörde üretim ve ithalat yapan sanayici ve işadamlarının oluşturduğu Doğal Gaz Cihazları Sanayicileri ve İşadamları Derneği - DOSİDER sözcüğünde bir araya geliyor. Tesislerini doğal gazla çalışır hale getirmek için, hatta bir adım ötede, doğal gaza dayalı kojenerasyon tesisleri kurmak için milyarlarca liralık yatırımlar yapan sanayici ve işadamlarının, bugüne değin, "Gaz arzı güvenli mi ?", "Gaz kesilir mi ?", "Türkiye doğal gazı nerelerden, nasıl temin ediyor, nerelerden doğal gaz ithal etmeli ?" vb. türden soruları kendilerine sorup sormadıkları tartışmalıdır. Öte yanda konutlarda doğal gaz kullanan aboneler de, gaz idarelerinin geliştirdikleri politikalara, enflasyonu sollayan doğal gaz fiyat artışlarına karşı pek duyarlı değiller. SONUÇ Ülkemizde doğal gaza talep hızla artıyor. Türkiye'deki gaz kaynaklarının çok sınırlı olduğu gözönüne alındığında, doğal gaz, petrol gibi dışa bağımlı birenerji kaynağı. Hızla artan talebin karşılanabilmesi için arz kaynaklarının çeşitlendirilmesi , doğal gaz depolama tesislerinin kurulması, doğal gaz terminallerinin inşası, yeni doğal gaz boru hatlarının tesisi ve mevcut hatların tevsii ve geliştirilmesi gerekiyor. Doğal gaz temininde farklı kaynaklara yönelmek o denli kolay değil. Örneğin yalnızca ABD değil, Rusya'da, Türkiye'nin İran'dan gaz temini projelerine sıcak yaklaşmıyor. Türkmenistan gaz temini projeleri de Rusya'nın serin yaklaştığı projeler. Gaz temini konusundaki politikaların bir çok kısıt ve bir dizi değişiklikleri dikkate alması zorunlu. Kuşkusuz, doğal gazın temin olanakları, dağıtımı ve kullanımının sektöre! önceliklerini tesbiti, ulusal düzeyde bir enerji politikasının unsurları. Enerji politikaları konusunda ülke düzeyinde geçerli olacak bir planlamanın yapılması zorunlu. Enerji konusunda ulusal çıkarlara uygun temel öncelik ve tercihler belirlendikten Do-al GazDer isı 164 sonra, bu bütünsellik içinde, doğal gaz arz ve temin kaynaklarıyla ilgili tüm senaryoların kısa ve uzun vadede değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu çalışmanın yazarı olan ben, TMMOB Makina Mühendisleri Odası Doğal Gaz Komisyon Başkanı ve DOSİDER (Doğal Gaz Cihazları Sanayicileri ve İş Adamları Derneği) üyesi olarak, yıllardır her platformda ısrarla, bıkmadan dile getirdiğim bir görüşümü, bir kez daha yinelemekte yarar görüyorum. Doğal gaz sektöründe yeralan her kesimin üzerinde görüş birliğine varıp da, hayata geçirilmesini devletten bekledikleri bir örgütlenme, Ulusal Doğal Gaz Konseyi veya Ulusal Doğal Gaz Enstitüsü. Sektördeki herkesin, gaz kuruluşlarının, meslek odalarının, meslek derneklerinin; üniversitelerin bünyesinde temsil edileceği, özerk ve federatif yapıda, kendi gelir kaynaklarını sektörden sağlayan, sektörde ulusal bir politikalar manzumesi tespit edebilecek bir kurumun oluşturulması, eğer 1 998'e ertelenmeyecekse, (ki bu pekaIa mümkündür), 1 997 yılında da gündemde olacak. Böylesi bir kurum, ilgili tüm tarafların katılımıyla, demokratik bir biçimde, doğal gaz temin kaynaklarının nasıl çeşitlenebileceğini, doğal gazın sektöre! kullanım örneklerini tartışabilir ve politikalar tesbit edebilir. U lusal düzeyde geçerli olacak uygulama kurallarını düzenler ve sektördeki kurum ve kişilerin kendilerini uymakla yükümlü hissedeceği bir ortak dil, ortak bir etik oluşturabilir ve oluşturmalıdır. Ocak ubat'97 Sayı 48

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=