• lnterview söylediğim gibi satılan otomatik kontrol ekipmanı ya da cihazı beklenen verimi vermeyecektir. Şimdi konutlara gelelim. Konutlarda bugün, özellikle Türkiye'de kapıcı tabir ettiğimiz bir grup sözkonusu, kazan daireleriyle bu arkadaşlar ilgileniyor. Sabah brülörü devreye sokan, akşam devre dışı bırakan veya değerini düşüren arkadaşlar bunlar. Tabii bu arkadaşların da bilinçlendirilmesi gerekiyor. Diğer taraftan günümüzde brülörlerdeki kontrol panelleri, kapıcıların görevini mümkün olduğu kadar minimuma indirecek şekle dönüştü. lhtiyaca göre programlıyorsunuz, istediğiniz saatte çalışıyor veya devre dışı kalıyor. Ama sonuçta yine bu arkadaşların bilinçlendirilmesi lazım. Otomatik kontrol paneli nedir? Bu panele bağlı elemanlarla ölçüm yapıp neye ne şekilde kumanda etmeye çalışıyoruz, bunu bilmeleri lazım. Aksi takdirde cihaz çalışmadığı zaman bizim üzerimizden malzeme temin eden brülör imalatçısına bir problem var şeklinde müracaat ediliyor. Onlar da tabiidir ki servislerini gönderip bakımını yaptırıyorlar. Otomatik kontrol ile sağlamaya çalıştığımız bir diğerfayda; kapıcının hata yapma riskini dikkate alarak onu mümkün olduğu kadar devre dışı bırakmak. Tabii ki kapıcı da gözetmen olarak sürekli bulunacak. Yani otomatik kontroldeki amaç cihazın kendi kendine dış havayı, içerideki gidiş suyu sıcaklığını kontrol ederek neticede kazan sıcaklığı ne kadar olacaksa ona göre hesap yapıp brülöre kumanda vermesini sağlamak. Bunun yanısıra üç yollu vanayla karışım sağlayarak belli sıcaklıkta dönen suyu, hatta tekrar gönderilen suya ilave edip brülörün daha az devreye girmesini sağlamak. Getirdiği ekonomi büyük ölçüde bu noktada, dönüş suyunun kullanılmasından kaynaklanıyor. Bir başka ekonomi, dış hava kompanzasyonu dediğimiz bir fonksiyonu var. O da şunu yapıyor, cihazı programlamışsınız, kazan suyu sıcaklığı 90° - 70° olacak şekilde brülör devreye girsin, devre dışı kalsın şeklinde kumanda ediyor. Sistem bu arada üç yollu vanayla dönüş suyunu kullanıyor, az önce bahsettiğim ekonomiyi sağlıyor. Bu sistem, apartman dairelerinde örneğin yukarıdaki katlarda 22 °C'lik bir konfor sağlıyor diyelim. Özellikle bahar, sonbahar gibi geçiş mevsimlerinde dış hava sıcaklığı yükseldiği takdirde hatta 90 °C su göndermenin anlamı yok. Çünkü havanın ısınması dolayısıyla kaloriferin o kadar yüksek verimle çalışması gerekmiyor. Bunu bir noktadan tespit edip ona göre hatta gidecek su sıcaklığını düşürmek lazım. Burada cihaz dış hava sıcaklığını gözlemliyor, gözlemlediği bu sıcaklıktan hareketle kendi kendine set değerini değiştiriyor, hatlara göndermesi gereken sıcaklığı 90 °C'den aşağı çekmeye başlıyor. Tabii değişik dış hava sıcaklıkları için değişik set değerleri olmalı. Neticede, bir eğri ortaya çıkıyor. Cihaz bu şekilde çalışıyor ve bu da ilave bir enerji tasarrufu getiriyor. Bu şekilde dizayn edilmiş otomatik kontrol cihazlarıyla kesinlikle enerji tasarrufu sağlanıyor ama örneğin dış hava sensörü fonksiyonunu yapıyor mu yapmıyor mu ya da yerinde mi bunların kontrol edilmesi Doğal Gaz Dergisi 1 37 lazım. Böyle bir sistemi tesis edip aradan bir buçuk yıl geçtikten sonra dış hava sensörü fonksiyon yapmaz hale gelmişse veya sensörünüz uygun bir yere konulmamış ise neticede biz otomatik kontrol sistemi uyguladık ama beklediğimiz verimi alamıyoruz şeklinde şikayetler başlayacaktır. Ve o yatırım tabii ki ölü yatırım olacaktır. M. TEKMAN : Peki dış hava sensörünün yerinin doğru olduğunu kim tespit edecek? Siz, devreye almadığınız için kontrol edemiyorsunuz. Cihazı, kazanı veya brülörü satan firma bu işi sahiplenebilir mi? L. TEZCAN : Doğru söylüyorsunuz. Zaten biz şu an kazan firmalarıyla çok sıkı bir işbirliğine girdik. Bu firmaların elemanlarını, bizim ekipmanlarımızın fonksiyonları hakkında eğitiyoruz ve ne şekilde servis vereceklerini kendilerine aktarıyoruz. Kendi kendilerine yeter hale geldiklerinde, herhangi bir binaya vermiş oldukları kazanla birlikte otomatik kontrol fonksiyonlarını da mümkün olduğu kadar çalışır şekilde dizayn edip, işletmeye alıp, kullanıcıyı da mümkün olduğu kadar bilinçlendirmeye çalışıyorlar. Fakat tabii ki öğrenme dinamik bir proses. Yani insanların da o cihazlara "öcü" şeklinde bakmaması lazım. Ve o cihazları kullanmak suretiyle, cihazların fonksiyonlarını, nasıl çalıştığını, herhangi bir problemde en azından arıza vs. sözkonusu değilse nereye müdahale etmesi gerektiğini cihazın fonksiyonunu yerine getirmesi bakımından öğrenmesi lazım. Ama bunu öğrenebilmesi için de o cihazı kullanması lazım. Dolayısıyla bu çok önemli . Oradaki arkadaşları, kapıcılardan başlayarak apartman yönetimine daha sonra da kat sahiplerine kadar eğitmek lazım. M. TEKMAN : Siz böyle bir eğitim çalışması yaptınız mı? L. TEZCAN Üreticilere yönelik, montaj yapan arkadaşlara yönelik ve bayilerimize yönelik eğitimler veriyoruz. Servis organizasyonlarımızda yeralan arkadaşlara eğitim veriyoruz. Ama onun dışında spesifik olarak son kullanıcıya yönelik eğitim düzenlemedik. Düzenlemeniz mümkün olur mu, olmaz mı bilemiyorum. Çünkü satışlarımız daha çok bayi organizasyonları üzerinden ya da bizim imalatçı tabir ettiğimiz kazan firmaları üzerinden yapılıyor. M. TEKMAN : Ben olaya başka bir açıdan da bakmak istiyorum. Tesisat sistemleri kurul madan önce, tüketiciye otomatik kontrol sistem mi istersiniz yoksa düz sistem mi? önerisi getiriliyor. Aralarında belli bir' maliyet farkı var. Bu maliyet farkı belirli bir zaman sonra amorti ediliyor. Amorti süresini test ettiniz mi? Yani bir apartman, bu sistemi yapmışsa yatırımı ne kadar zamanda amorti edebiliyor? Ocak ubat97 Sa ı 48
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=