Son senelerde Sovyetler Birliği'nin parçalanmasından ve Rusya Federasyonu'nun kurulmasından sonra gelişen farklı bir politika var. Rusya Federasyonu karını arttırmak için alıcı ülkelerle ortaklık şeklinde şirketler kurarak ilave gazını satmak istiyor. Bunun dışında gaz satmayacaklarını belirtiyorlar. Kamuoyu oluşmadığı için kurulan ortak şirketlerin Türkiye'de böyle bir şeyi sgoerruçneklalreışntiarmşılemsiansiı mlaüzmkün görmüyorum. Bu tür ım. Kendi içimizde de bazı sorunlar var. 1986'da biz arabayı atın önüne koyduk, bugün at ve araba sırayla gidecek. Aksi takdirde devletin ms oür fu emt tl ui şl ul eğrui ybl ier bkaaşrkş aı s kı naar aş ıt yı yao rk. aBl Oı yTo Ar sŞu, n1 u9z9. 3 Hy eı l rı nk e s da boru hattının kapasitesinin arttırılması için bazı yatırımların yapılması gerektiğini görmüştü. T se e n k e nisyenler bunu ilgili mercilere iletmişti. Ancak iki de bir genel müdürler değişiyor. Her genel müdüre bu yatırımların yapılması gerektiğini izah ediyoruz. Bu yatırımlar bazen plana uymuyor, bazen de planlara alınmıyor. Dolayısıyla l 993'te yapıp 95'te devreye almanız gereken yatırımlar için 96'nın ortalarında bile karar alınamıyor. 96' da da çok önemli kararlar vermemiz lazım ki, 2000 yılında Türkiye'yi doğal gaz konusunda rahatlatabilelim. Kararların verilememesinin nedenlerinden biri de siyasi istikrarın olmaması. l 986'da Türkiye'de siyasi istikrar vardı. Bürokratlar çok rahatlıkla projelerini kendi üstlerindeki bakanlara, hükümetlere anlatıyorlar, başlama onayı verildikten sonra projeler yatırım programına giriyor, ihaleler yapı lıyor. 15 günde veya I ayda ihaleler değerlendiriliyor, hiç kimse korkmadan karar alıyordu. Şu anda karar alınamadığı için yatırımlar kalıyor. Bu durumda önümüzdeki dönemde elektrik sıkıntısı yaşayacağız. "Doğal gaz gelsin, BOTAŞ bize sevinçli haberler versin" deniyor ama doğal gaz konusunda maalesef böyle haberler veremiyoruz. Yalnız LNG terminalini 3.5 milyar m' ' lük kapasiteye hemen çıkartmak mümkün. Boru hattında da 7.5 milyar m3'lük bir kapasiteyi bugün için temin edebiliriz. Ayrıca, Rusya G DOĞAL GAZ DERGİSİ SAYI 45 panel Federasyonu'nun ortak şirketinden diç o e ğ r al gaz almak mümkün.Ancak deki pazarı açma konusunda 2 seneden beri karar alınamaması nedeniyle Rusya Federasyonu'nun ilgili şirketleri boru hattında kapasite arttırıcı yatırımlar yapmıyor. Ukrayna, Moldavya, Romanya ve Bulgaristan'da kapasite arttırıcı yatırımlar yapılıyor. Önce ortak olarak Türkiye'de gaz satışını kabul edin, yasalarınızı dİ teağl yi şat,i rBi ne. l çBi ki za ,bRu noumAa nl my aa, nByua l, gFarrai sntsaan, ve Yunanistan'dayaptık. Neden Türkiye d oer tya kapşmi rıykoert. kGuArZs uPnR. OBMi z iliel aBOTAŞ ve gaz veremiyoruz. Çünkü politikalarımız değişti". diyorlar. Ortak şirket kurma konusunda yine s A iy y a n si otoritenin kararlarıyla karşı karşıya kal ıyorsunuz. ı siyasi partiden bile olunsa bakanın değişmesine rağmen yaklaşımlarda farklılıklar oluyor. Bunlar, ülkenin gerçekleri. Sonuçta karar alınamadığı, yatırımlar zamanında gerçekleştirilemediği için ilave doğal gazın alınamaması söz konusu oluyor. "YİD modelinde devlet kuruluşları risk almalıdır" denildi. Biz BOTAŞ olarakyap-işlet-devret modelinde normalin de üzerinde risk aldık. İki proje gelmişti. Bu projelerin anlaşmasını 93 yılında imzaladık, 95 yılında devreye girmeleri gerekiyordu. Ancak hala anlaşmaların bazı maddeleri değiştiriliyor. Neyse ki BOTAŞ, kuruluşlar santral kuracak diye o gazı bekletmedi ve piyasaya sürdü. Aksi takdirde bugün 1 .5 milyon mJ 'lük bir gaz bu kuruluşlar için bekletiliyor olacaktı. BOTAŞ, TEAŞ ile anlaşma imzaladı ve riskleri aldılar. YİD modelinde Türkiye'ye gelen şirketlerin risk almaları lazım. Aslında projeye baktığımızda bu şirketler açısından önemli bir risk de yok. Çünkü BOTAŞ gaz veremezse yedek yakıt veriyor veya elektrik üretmiş gibi şirketlere ödeme yapıyor. BOTAŞ ödemelerini yapmazsa Hazine ödeme yapıyor. Yine TEAŞ bu şirketlere elektriği alma garantisi veriyor. Elektriği alıp da parasını ödemezse Türkiye Hazinesi bunu karşılıyor. O halde YİD modeline giren şirketlerin riski projenin yönetiminde disiplinli çalışamamalarından ileri geliyor. Proje yönetimi bu işi yapan firmalara ihale edilirse şirketler için herhangi bir risk de doğmaz. Ancak BOTAŞ ve TEAŞ için gerçekten büyük riskler var. BOTAŞ bu şirketler için gaz ayırıyor. Gaz zamanında alınmaz, satılmaz ve gereken tedbir alınmazsa satıcı ülkelere al veya öde koşulu çerçevesinde paranızı ödemek zorunda kalırsınız. TEAŞ bu şirketlerin günlük enerji planlamasını yapıyor. Şirketler devreye girmeyince iki sene gecikiliyor. Bu durumda hiçbir yatırım yapılmamış oluyor. Panelin devamını 46. sayımızda okuyabilirsiniz.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=