Doğalgaz Dergisi 45. Sayı (Temmuz-Ağustos 1996)

brülörleri ile realize edilebilmektedir. Sınırlanan güç ayar bölgesi neticesinde ortaya çıkan sık şalt entcrvallcri (brülörün durup kalkma sıklığı) emisyonları artırmaktadır. Brülörün durup kalkma (işletmeden çıkmave işletmeye girme) emisyonlarının işletme emisyonları ndan kat kat fazla olduğu bilinmektedir. Ayrıca brülörün her işletmeye girişinde kazanın yanına oclasınm süpürülmesi (havalandırılması) gerektiğinden soğuma kayıplarında aıtış olmaktadır. Güç ayar bölgesindeki sınırlamanın nedeni brülör gücünün daha da azaltılması durumunda duman gazı miktarının (hacminin) azalması, duman gazı hızının düşmesi ve bunun sonucunda duman gazlarınm kondensasyonunun gerçekleşmesidir. Pazardaki konvansiyonel kazanlarda smırlı güç ayar bölgesi nedeniyle büyük bir su hacmi bulunmak zorundadır, aksi takdirde şalt entervalleri ekstrem şeki lde artış gösterir. Konvansiyonel kazanların aksine bu yeni kazanda, büyükbrülör güç ayar bölgesi nedeniyle, büyük bir su hacmine ihtiyaç duyulmamaktadır. Büyük su hacmi sadece gereksiz bir denge unsurudur, bunun için kazandaki suya ısıtma şebekesine tekrar cneı:ji vermeye başlamadan önce nispeten yüksek enerji verilmesi gerekmektedir. Bu yeni kazan tekno lojisinde temizleme ara1ıkları oldukça uza tılabilmektedir, çünkü brülörçalışmaya başladığı anda kumanda grubu otomatik olarak ayarKumanda klap.c.Je.ı.İ--- araştırma-geliştirme tam olarak belirlenebilmesi mümkün olmayan mevcut sistemlerde oldukça önemlidir. Tesisat tamamlandıktan sonra önceden hesaplanan ısı ihtiyacmm çok yüksek olduğunun farkınavarılması durumundadaha düşük güç problemsiz şekilde ayarlanabilmektedir. Bu imkan konvansiyonel kazanlarda da mevcuttur, ancak bu kazanlarda güç ayar bölgesi oldukça daraltıldığmdan ayarlanabilen en düşük brülör gücü daha önce ele belirtildiği gibi anma ısı gücünün % 60'ı olabilmektedir, böylelikle örneğin hesaplanan ısı ihtiyacmın 1 00 kW ancak pratikteki (uygulamadaki) ısı ihtiyacının 80 kW olması durumunda güç ayar bölgesi sadece 60 ile 80 kW arasını kapsamaktadır. Bu durumda zaten sık olan şalt entervalleri daha da artmaktadır. Sonuç olarak; ışınım kayıplarınm azaltılması ve aynı RL r�-...... _lts_ıL �n gazı geçişi _rı_) ,... --- :-1 1 1 lanmakta (sıcakduman gazı borusu açık/ yan duman gazı geçişleri kapalı) ve oluşan is miktarı sıcak duman gazı borusu yar dımıyla atılmaktadır. Yeni geliştirilen düşük sıcaklık kazanının şematik gösterilişi: Kırmızı ile gösterilen kısımlar yüksek sıcaklık bölgesini, mavi ile gösterilen kısımlar düşük sıcaklık bölgesini, yeşil ile gösterilen kısımlar ise kumand·a grubu ile bu gruba ait olan ve içeri sokulan boruları göstermektedir. Bu kazan teknolojisi % 97-98 verime ulaşmakta ve 100 ile 1500 kW arasındaki güçlerde imal edilmektedir. Bilindiği gibi brölörün çalışmaya başlaması anında oluşan is miktarının kazanın kirlenmesine etkisi oldukça fazladır. Ayrıca artan kazan kirliliğinin neden olduğu baca gazı sıcaklığmdaki artış kumanda grubu tarafından belirli ölçüde kontrol edilebilmektedir. Diğer bir avantaj ise yüksek sıcaklıktaki ısıtma suyunun daima hazır olmasıdır, böylelikle düşük sıcaklık tekniğine rağmen havalı ısıtıcılar beslenebilmekte ve boyler ısıtması yapılabilmektedir. Primer devredeki yüksek su sıcaklığı nedeniyle kazan çok geniş bir güç bölgesinde kullanılabilmektedir. Bu husus özellikle ısı ihtiyaçlarının e DOĞAL GAZ DERGİSİ SAYI 45 zamanda baca gazı sıcaklığının düşürülmesi ile mümkün olan enyükseknonn kullanma(faydalanma) ısıl verimine ulaşıldığı, bunun. sonucunda da konvansiyonel düşük sıcaklık kazanlarına göre yıllık % S'e varan oranda daha fazla enerji tasarrufu yapılabileceği söylenebilir. Richard Miiller, Wiirzbıırg

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=