söyleşi Dünyada 1 970,lerden itibaren uygulamaları giderek yoğunlaşan kojenerasyon sistemleri doğal gazı , elektriği ve ısıyı birlikte üretmek suretiyle elektrik üretimini TEAŞ,ın vermiş olduğu elektriğin satış (,yatından daha ucuza mal ettiği gibi aynı anda ürettiği ısıyı da bedavaya getirmektedir. elektrik enerjisi için ceza kesilecektir diye şarclar koyar. Bu, akrifenerji için söz konusu. Reakrif enerji için de, ki biz buna enerji üretiminde kör takar diyoruz, kör rakarın kilovar olarak yeterli miktarda olmaması halinde ceza uygulamasının yapı lacağını gösteren bir şartname hazırlar ve bu şartname ile ihaleye çıkılır. Sonuçta 1 kw/saar elektrik enerjisinin fiyatı ilel kilovar reakrifenerjinin fiyatı istenir. Bir ölçüde uluslararası açık azaltmaya çıkılır. En düşük fiyatı veren seçilir. Bu şekildeenerji anlaşması veya santral kurma anlaşması yapmı ş olan şirket TEAŞ' ı n sözleşmesinin kendisine vereceği garantilerle sermaye koyar, şirket kurar, yurrdışından kredi remin eder. Çünkü TEAŞ'ın sözleşmesini konrr garanti olarak gösterecektir. Böylece, TEAŞ 1999 yılında ihtiyacı olan elektrik enerjisini remin ermiş olur. BunaTürkiye'de hiç kimse itiraz edemez. Çünkü fi yar serbest rekabetle oluşmuşrur.Yasanın 5. maddesinde belirtilen ve Anayasa mahkemesinin de imtiyaz saydığı husus bu suretle ortadan kalkmış olur.Türkiye'de bürokratlar eminim ki benim gördüğümden daha sağlı klı bir biçimde gerçekleri görüyor. Fakat belki de benim kadar cesur olarak bu gerçekleri siyasi iradenin önüne koymadıkları için Türkiye'de bu konuyu çok iyi bilen uzmanlar bulunduğu halde maalesefsonuç alamıyoruz, problemleri zamanında çözemiyoruz. Kamu sektörü ile özel sektörün özellikle ve enerji ile ilgili yapacağı çalışmalarla bugüne kadar çıkarılmış olan 3096 sayılı oro prodüktörlere işlerlik kazandıran yasalar ve bunlarla ilgili her türlü vergi mevzuatına varıncaya kadar gözden geçirilerek Türkiye gerçeklerine uymayan ve çok fazla bürokrasi getiren kısımların ayıklanması suretiyle kısa zamanda sonuç alınacağını umuyorum. Türkiye'de mevcut yasalar o kadar çok bürokratı yıllardır çalıştırdı ki, herkes yakin zamanda değişiklik yapılı_rsa çalışmaların boşa gideceği gibi bir . düşünceye kapıldı. İşlemeyen projelere hala işleyecekmiş inancıyla bakılmakta. Bu da bence beklenrilerimi-zi büyük ölçüde frenlemektedir. Karar verme yetkisinde bulunan insanlar sadece 1 gün kendilerini özel sektörde çalışıyormuş gibi görseler, projeyle ilgili olarak gerçekten ne söylenebileceğini belirleseler, daha yapıcı kararlaralırlar. Özelleştirme rüzgarı 1984'ren itibaren esmeye başlamış olmakla beraber ilk çı kan yasada özelleştirmenin detayları incelenmediği için 1985'e kadar özel sektör e DOĞAL GAZ DERGİSİ SAYI 44 bu konuda hemen hemen hiçbir şey yapmadı. 1985're çıkan yönetmeliğe göre otoprodüktörlere kendi ihtiyacı olan elektriği ve ısıyı birlikte üretme yetkisi verildi. Bu yasanın esası şudur: Bilindiği gibi Türkiye'de kağıt sanayi, reksril, gübre ve şeker fabrikaları vb. kuruluşlar yoğun olan elektrik ihtiyacı paralelinde buhar veya ısı ihtiyacı içindeler. Bu yasa çıkıncaya kadar Türkiye'deki tüm özel kuruluşlar elektriğini TEK'den almışlar, buhar veya ısı ihtiyacını da kendi tesislerine kuracakları özel kazanlarda üretme yoluna girmişlerdir. Elektrik için TEAŞ'a sanayi elektriği üzerinden para öderken diğer taraftan da kendi ı sı ihtiyacı için ayrıca yatırı m yapmıştır. Oysadünyada l970'lerden itibaren uygulamaları giderek yoğunlaşan kojenerasyon sistemleri doğal gazı, elektriği ve ısıyı birlikte üretmek suretiyle elektrik üretimini TEAŞ'ın vermiş olduğu elektriğin sarış fiyatından daha ucuza mal ettiği gibi aynı anda ürettiği ısı yı da bedavaya getirmektedir. Bunu gören akıllı yatırımcılar yatırımları sütarle gerçekleştirme yoluna girmişler ve 1991 'den itibaren oroprodükrörler kendi ihtiyacı olan elektrik ve diğer enerjilerini beraber remin edecek şekiide çalışmalara başlamışlardır. 1991 'den itibaren bugüne kadar 62 müracaat yapılmış. Bu müracaatların 17 tanesi hayaca geçirilmiş ve böylece yaklaşık 400 mw'lık bir elektrik üretim kapasitesi yararılmışrır.Kojenerasyon sistemlerinde çok güzel bir kural var. 400 mw'lık bir elektrik enerjisi ürettiğiniz zaman onun 2 karı kadar 800 mw'lık ısı enerjisi tasarrufu yapıyorsunuz. Bu nedenle 400 mw ile yaklaşık 2.5 milyar kw/saar elektrik enerjisini üretmek suretiyle ulusal elektrik şebekesine katkıda bulunurken o kadar elektriği almıyorsunuz. Ayrıca daha önce ayrı ayrı kazanlarda üretilen ısı yerine şimdi bacaya atacağınızı değerlendirdiğiniz için 800 mw'lik bir ısı tasarrufu elde ediyorsunuz. 800 mw'lik enerji tasarrufunun yaklaşık olarak kazandırdığı da 500 bin ron petrole eşdeğerdir. Yani bugüne kadar kurulmuş olan kojenerasyonlar neredeyse 0.5 milyon ron petrol eşdeğeri kadar ülke ekonomisine -, k.'ltkı sağlıyor. Burada 100 milyon dolarlık ülke ekonomisine katkı var. Aslında bugüne kadar uygulanmış olan kısım uygulanacak olanların kiiçük bir modelidir. Zira 400 mw'ın dışında geriye kalan yaklaşık 45 proje Bakanlıkça onaylanıp hayaca geçirildiği zaman 3 kar daha elektrik ve ısı enerjisi
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=