Doğalgaz Dergisi 44. Sayı (Mayıs-Haziran 1996)

söyleşi Kanaatimizce çare, BOTAŞ'a doğal gaz nakil ve dağıtım sistemlerinin kurulması ve işletilmesi yetkisini veren 397 sayılı yasanın yeniden ele alınmasındadır. Yani, elektrikte 3096 sayılı yasa ile özel sektöre verilmiş olan hakların benzeri, doğal gaz tesislerinin kurulmasında ve işletilmesinde verilmelidir. m3'lük yıllık kapasitesini ilave ettiğimizde ataletinden kurtulmak ve serbest piyasa ancak 10.5 milyar m- 1 rakamına varıyoruz. Yani 1997 de BOTAŞ'ın tüketimi değil serbest bırakması, yeni sınırlamalar getirmesi bile söz konusu olabilir. Tütkiye'de doğal gaza raleb bu kadar büyük olduğu müddetçe, yeni kaynak yaratılmazsa bu sıkıntı bitmez. Peki ne yapmak lazımdır ? Kammtimizce çare, BOTAŞ'a doğal gaz nakil ve dağıtım sistemlerinin kurulması ve işletilmesi yetkisini veren 397 sayılı yasanın yeniden ele alınmasındadır. Yani, elektrikte 3096 sayılı yasa ile özel sektöre verilmiş olan hakların benzeri, doğal gaz tesislerinin kurulmasında ve işletilmesinde verilmelidir. Ancak bu yapılırken 3096 sayılı yasanın aksaklıklarından ders alınmalı, yasa revizyonu her türlü alt yapısı ile birlikte Anayasa'ya uygun bir platforma orurculmalıdır. Bu suretle bugün bürokrasinin imkansızlıkları içinde gayretine rağmen darboğazları yenemeyen BOTAŞ yine özel sektörden destek alarak tesislerini ve dağıtım şebekesini genişleterek ve bugüne kadar kazandığı deneyimi ile yurdun her noktasına konutlara, enerji sancrallarına ve sanayiye doğal gaz hizmeti götürebilecek sistemi kontrol eden bir BOTAŞ yaratılmış olacaktır. Doğal Gaz Dergisi: Bıı darboğazı aınıak iı-iıı hiik;imetlere diiJen giJi•evler ve izlenmesi gereken politikalar sizce nelerdir? Özkan AĞIŞ:Türkiye'de özelleştirme süreci başlamıştır ve bu önlenemez. Özelleştirme Türkiye'ye çok büyük bir dinamizm getirecektir. Devlet kuruluşlarının e DOĞAL GAZ DERGİSİ SAY! 44 ekonomisine uyum sağlamak ancak özelleştirme ile mümkündür. Bir yandan da Türkiye'de bugüne kadar devlet kuruluşları tarafından işletilmekte olan üretim ve iletim tesislerinin hızla özelleştirilmesi gerekir. 3096 ve 3996 sayılı yasalarda gerekli revizyonları yaparak bu kanunlara işlerlik kazandırmak lazım. Kanaatimce yasaların çalışmamasının en önemli nedeni, Anayasa Mahkemesi ve Danışray'ın da belirttiği gibi, Bakanlığa yapılan her tür müracaata, özellikle üretilen elektriğin satış fiyatının başka bir rakip tarafından ortaya konulan fiyatla karşılaştırmadan santralı kurma imtiyazı verilmektedir. Türkiye ve dünyada elekeriğin bir üretim maliyeci var. Globalleşme çağında üretim maliyetleri açısından Türkiye ile Avrupa arasında herhangi bir farklılık yok. l kw'lık doğal gaz santralı orada da bizde de 400 dolara mal oluyor. Bu maliyetin gerçek maliyet olduğunu başka bir fiyatı görmeden Türkiye'de hiçbir kişi ve kuruluş "Bu fiyat iyi" diyemez. Fiyatın iyi olup olmadığı ancak uluslararası rekabet ortamında görülür. Bu nedenle 37 yıldır elektrik işlerinin içinde bulunan bir uzman olarak gördüğüm gerçek şudur; TEKveya başka bir şirket 2000 yılında Ti.irkiye'nin ihtiyacı olan elektrik enerjisinin ne olacağını tespit eder. Diyelim ki, 1999 yılındaİzmir'de 5 milyar kw/saat, Kocaeli'de 4 milyar kw/saat, Ankara ve İskenderun'da 3 milyar kw/saat, Erzurum'da 2milyar kw/saat olmak üzere toplam 15 milyar kw/saac'lik elektrik enerjisi ihtiyacımız var. TEAŞ bu enerjiyi kapalı ihale ile sacın almalıdır. Elektrik enerpsının yeterince verilememesinin karşısında da beher kw/saac

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=