Doğalgaz Dergisi 23. Sayı (Kasım/Aralık 1992)

DO�AL GAZ DERGiSi SAYI. 23 Fikret TAŞANGİL s 119 9 e 2 4 s 6 8 i'n y y i ı ı l l ı 1 ı n n 9 d d 4 a a 2 l s b y t i a t ıl i ı n r n d b d i u . a l' 1 , d 9 a İ 4 . T d8 . o - Ü 1 ğ 9 . d 5 M u 4. a y K kı a i l n la b a r a ı t n F a d a ş a k E ü S rk lt u e e n k s g i L 'u n i ­i pr or oğjl eu bf üi r rmo as us nı nddaa ,h i z1 m9 5e6t -v1e9r8d0i . 1y9ı l 8l a1r-ı n1 9d 8a7syeı lrl ab reı ns t dparoSjeu.buüdrioAsruanbdiastgaön'rdeav çaaldlıış. tıktan sonra serbest rHüatmleenktteesdisira. t, proje ve müşavirlik hizmetlerini yü6. Tesisat Özel Sayısı olan bu sayımızda Türkiye'de Tesisat Mühendisliği'nin önde gelen isimlerinden Fikret Taşangil ile gerçekleştirdiğimiz söyleşi aşağıda yeralmaktadır. Sayın Ta;angil, tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye'de de ;artlar sürekli değifiyor. Ba;ından alırsak, sizin gençliğinizde, çocukluğunuzda Tiirkiye' nin [artları nasıldı? Elbette çok şeyler değişti Türkiye'de o günden bugüne. Bizim İstanbul'da oturduğumuz çocukluk yıllarımda - 1930'larda İstanbul'dan Malatya'ya gidişimizi hatırlıyorum hayal-meyal; İstanbul'dan Gülcemal Vapuru ile Samsun'a gidiş. Samsun'dan yaylı (atlı) araba ile yalnızca gündüzleri yol alarak onbeş günde Malatya1ya varışımız. En kestirme ve emin güzergah bu idi, o yıllarda, düşünün, 30 İstanbul-Malatya arasında. Peki, mühendis olma fikri nasıl gelipi, sizde? Ortaokulda iken mühendis olmayı koymuştum kafama. O yıllarda Yüksek Mühendis Mektebi (şimdiki İ.T.Ü.) imtihanla öğrenci alan tek yüksek öğretim kurumu idi. Diğerleri; tıp, hukuk vs. imtihansız öğrenci alıyorlardı. Malatya ortaokulunda okuduğumuz yıllarda, oradaki öğretim seviyesi yetersizdi. Yüksek Mühendis Mektebi imtihanını kazanacak seviyede bir öğretim alabilmek içın, ailemi, liseyi İstanbul-Kabataş Lisesi'nde okumama razı ettim. Kabataş'ta leyli (yatılı) okudum. 1942 yılında Mühendis Mektebi imtihanına giren 800-900 kişi arasından alınan 85 kişinin biri de bendim. Bütün öğrenciler ilk iki yılı beraber okuduk. Son dört yıl ise ihtisas dallarına göre (su, inşaat, elektro-mekanik gibi) ayrı okunuyordu. Biz mezun olmadan bir yıl önceydi galiba, bizim bölümün adı Makina Fakültesi oldu. Mezun olunca ne yaptınız? 1946 yılında Sabahattin Bey (Sunguroğlu) Robert Koleji bitirip master yapmaya gittiği Amerika'dan dönmüş; tesisat işleri yapmaya başlamıştı. Babalarımız iş ortağıydılar. 1924'te İstanbul1 da Ford acentalığı yapmışlardı birlikte. Oradan tanıştık. Ben daha okulda iken onunla çalışmaya başlamıştım. Mezun olunca da devam ettim. O yıllarda, hayat ;artları nasıldı? Hangisini soruyorsunuz? Özeli mi, geneli mi? Melek sokağında bir Paskal Birahanesi vardı. Okulda mütalaadan sonra kaçar oraya gider, bira içerdik, bazen votka karıştırarak. Daha sonradan Tokatlıyan'ın altındaki gece kulübü. Sakallı Perez'in piyanosu eşliğinde dans edilirdi. Geneline gelince; o yıllarda her türlü tesisat malzemesi dışardan gelirdi. Bütün tesisat ustaları Rum, Ermeni ustalardı: Niko, Angelos, Vahgel ustalar. Tesisat Müteahhitlerinin sayısı da iki elin parmaklarını geçmezdi. Sabahattin Bey'i söylemiştim. Sonra Todori Karakaş, Göbbel isimli bir Avusturyalı şimdi aklıma gelenler. Ben ise 1954'e kadar Sabahattin Bey'le çalıştım. 1954-1956 yılları askerlik hizmeti ile geçti. Önce Sütlüce'de İstihkam okulu; sonra Harbiye'de İstihkam-Emlak Dairesi, askerden sorira kendi işimi kurup serbest çalışmaya başladım. Taahhüt işlerinin yanısıra, özellikle konvektör imalatı için bir tesis kurdum. Ancak 1957'den sonra, ekoncmik kriz başlamıştı. Türk parası süratle değer kaybediyordu, enflasyon ortaya çıkmıştı. Ciddi sıkıntılar vardı piyasada. Ardından 1960 devrimi, onu takip eden beş-altı yıllık duraklama. 1965'ten sonra sınai yatırımlar başladı ve ekonomi hareketlendi. Resmi-özel bir dizi taahhüt yaptık, o yıllarda. 1977-1980 yıllarında Libya; 1980'den sonra Suudi Arabistan'da bazı çalışmalarımız oldu. 19821987 yıllarında Suudi Arabistan'da Enka, Cevahirler, STFA gibi inşaat grupları ile çeşitli otel, işhanı, hastahane, tünel, arıtma tesisi, pompa istasyonları taahhütleri yaptık. 1987 ortalarında Türkiye'ye döndüm. Şimdi proje-taahhüt işleriyle uğraşıyoruz. Proje mi, taahhüt mü dense, ne dersiniz? Ben bu ayrıma gerek olduğunu sanmıyorum. Bir kere proje yapacak

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=