Trakya ve Gaziantep’te 200 milyon Dolar’ın üzerinde yatırım gerçekleştiren, Zorlu Enerji Grubu bünyesindeki GAZDAŞ, 2015 yılında her iki gaz dağıtım bölgesinde yatırımları toplamının yaklaşık 300 milyon Dolar’a ulaşmasını hedefliyor. "Enerjimiz Çocuklar İçin" projesi ile yaklaşık 45 bin öğrenciyi, doğalgazın doğaya ve çevreye sağladığı katkılar konusunda bilgilendirdiklerini belirten GAZDAŞ Genel Müdürü Fuat Celepci şirket çalışmalarını ve sektördeki sorunları anlattı.

GAZDAŞ olarak hem Trakya’da hem de Gaziantep’te lisans tarihimizden itibaren, 5 yıllık taahhüt süremiz içinde 200 milyon Dolar’ın üzerinde yatırım gerçekleştirerek doğalgazı abone ve serbest tüketici statüsündeki müşterilerin kullanımına hazır hale getirdik. 2012 yılı içinde doğalgazı kullanmak isteyen yeni müşterilerimizin servis ve bağlantı hatlarının yapımı için ise yaklaşık 20 milyon Dolar’lık bir yatırım programımız var. 2015’te, her iki dağıtım bölgemizde yatırımlarımızın toplamının yaklaşık 300 milyon Dolar’a ulaşmasını bekliyoruz.

Şu anki abone sayılarımız, faaliyette bulunduğumuz bölgelerde doğalgaza gösterilen yoğun ilgiyi gösterir nitelikte. Trakya’da şu ana kadar toplam 110 bin bağımsız birim sayısına ulaştık. 2012’de ise 41 bin adet bağımsız birimin aboneliğini gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Gaziantep’te bugün itibariyle 70 bin 282 konut eşdeğeri olan doğalgaz abone sayısının, 2012 yılında 123 bin 36 konut eşdeğerine çıkmasını hedefliyoruz. Her iki dağıtım bölgemizde gerçekleştirdiğimiz yatırımlarımızla konut ve sanayide şu an 1,5 milyar metreküp doğalgaz tüketimine yaklaşmış bulunmaktayız.

"Enerjimiz Çocuklar İçin"

Faaliyette bulunduğumuz her iki bölge de Türkiye’nin hava kirliliği açısından risk altında bulunan bölgeleri. Önümüzdeki dönemde de bu bölgelerde doğalgaz kullanımının yaygınlaşmasını sağlarken, bir yandan da vatandaşlarımızı doğalgazın güvenli ve tasarruflu kullanımı konusunda bilinçlendirecek çalışmaları hayata geçireceğiz. Sosyal sorumluluğu esas alan bakış açımızla, bu bilinçlendirme çalışmaları için ilköğretim okullarına öncelik verdik.

Geçtiğimiz yıllarda, ekiplerimizle kamu kurumlarını ziyaret ederek doğalgaz hakkında bilgiler verdik. İlköğretim okullarında çocuklarımızla biraraya gelerek onları doğalgaz ile tanıştırdık. "Enerjimiz Çocuklar İçin" projemiz kapsamında, çocuklarımıza temiz enerji kaynaklarımızı ve doğalgazın faydalarını anlatan sunumlar yaptık. Sunumların içeriği pedagoglar tarafından özel olarak hazırlandı. Bugüne kadar yaklaşık 45 bin öğrencimize doğalgazın sağlıklarına, doğaya ve çevreye sağladığı katkılar ve enerji tasarrufu konularında bilgiler aktardık. Onları elçilerimiz kabul ederek tüm bu bilgileri ailelerine ve arkadaşlarına anlatmaları için görev veriyoruz. Bu çalışmalara paralel olarak apartmanlarda ve kahvehanelerde toplantılar

düzenleyerek vatandaşlarımızı bu geçiş süreci hakkında bilgilendiriyor ve onlara doğalgazın sunduğu faydaları anlatıyoruz. Talep edilmesi halinde ekiplerimiz apartman toplantılarına da katılarak doğalgaz hakkında ayrıntılı bilgi verebiliyor.

Kampanyalar

Daha fazla kişinin doğalgazdan yararlanabilmesi için abonelikte ödeme kolaylığı sağlayan avantajlı taksit kampanyaları düzenliyoruz. Bu yıl, özel bir banka ile görüşmeler yaptık ve Trakya ile Gaziantep gaz dağıtım bölgesinde konut abonelerine, iç tesisatlarının maliyeti için kredi olanağı sunmasını sağladık. Böylece konut abonelerimiz belirli geri ödeme süresi için faizsiz kredi temin edebilecek.

"Güvenlik ve Konforu Ön Planda Tutuyoruz"

GAZDAŞ olarak faaliyetlerimizi uluslararası standartlarda yürüterek, gerek altyapı çalışmalarında gerekse dağıtım çalışmalarında, vatandaşların güvenliğini ve konforunu ön planda tutuyoruz. Müşteri hizmetleri ekiplerimizle ve basın aracılığıyla süreçler hakkında kamuoyunu daima bilgilendiriyoruz. İş süreçlerimizi sürekli geliştiriyor, risk analizlerimizi yapıyor, çalışanlarımızın katılımıyla yaptığımız dönemsel değerlendirmelere göre yeni uygulamaları hayata geçiriyoruz. İç tesisat şirketleri ve yerel yöneticiler gibi paydaşlarımızla dönemsel olarak bir araya gelerek çalışmalarımızı daha seri hale getirmek için atılması gereken adımları belirliyoruz. Doğalgaz kullanımında güvenliğin artırılması için istasyonlarımızı ve dağıtım şebekemizi SCADA sistemiyle uzaktan izliyor, düzenli olarak kaçak kontrollerini yapıyoruz. Aboneliğe ilişkin tüm iş süreçlerini, dünya üzerinde kurulu olan en yaygın entegre yönetim sistemi programlarından SAP otomasyon sistemi üzerinden takip ediyoruz. Bu takip sisteminin şu anda, oluşturulan coğrafi bilgi sistemi (ya da GIS) ile entegrasyonu sağlanılmaktadır. Böylece şebeke verileri ile abone verileri arasında sağlanan bağlantı ile akıllandırılan tematik haritalar ve verilerle sorgulamalar yapılabiliyor. Abonelik ve faturalandırma işlemlerinin daha hızlı gerçekleştirilebilmesi için hizmetler online sisteme aktarılıyor. En üst düzeyde hedeflediğimiz müşteri memnuniyetini sağlamak için müşteri çağrı merkezimiz 7 gün 24 saat kesintisiz olarak hizmet veriyor. Müşterilerimizin telefon, faks ve e-posta ile ilettiği talep ve şikâyetlerini hizmetlerimizi daha başarılı sunmak için önemli bir fırsat olarak görüyoruz. Şikâyet veya talep sahibine ulaşarak beklentilerini en verimli şekilde karşılamaya ve hizmet kalitemizi her geçen gün artırmaya çalışıyoruz. Yine, doğalgaz işletmesinin güvenliğini sağlamak için, 187 Acil Çağrı Merkezi’ne gelen ihbarlara da, 24 saat hizmet veren acil müdahale ekiplerimiz ile en geç 15 dakika içinde ulaşarak gerekli önlemlerin alınmasını sağlıyoruz. Pek çok hizmetimizi online gerçekleştirebilmek için de gerekli sistemler üzerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

"Konut sektörü toplam yıllık tüketiminin yüzde 80’ini 6 aylık kış döneminde gerçekleştiriyor. Tüketimin kendi içindeki bu dengesizliğine bir de kış aylarında ithalatta ortaya çıkan azalmayı eklediğimizde, sürecin yöneltilmesi iyice zorlaşıyor. Yeterli depo altyapımızın olmaması kış aylarında ortaya çıkan bu sıkıntıların daha ağır geçirilmesine neden oluyor"

"Doğalgaz Sektöründe Arz Güvenliği Sıkıntısı Dağıtımcıları da Etkiliyor"

Doğalgaz sektörünün yaşadığı sorunlardan doğalgaz dağıtım sektörü de payına düşeni almaktadır. Türkiye’de tüketilen doğalgazın neredeyse tamamı ithal edilmektedir. Trakya bölgesinde TPAO ve özel şirketler tarafından yapılan sınırlı üretim dışında ihtiyacımızın yüzde 98’ni yurtdışından ithal ediyoruz. Dolayısıyla doğalgaz sektörü arz yönünden tamamıyla dışarıya bağımlı. Bu nedenle zaman zaman arz güvenliği açısından sıkıntılar yaşanıyor.

Başka ülke ve bölgelerde ortaya çıkan ve kontrol edemediğimiz olaylar nedeniyle özellikle kış dönemlerinde gaz ithalatında, dolayısıyla tüketicilerin ihtiyacının olduğu miktarda doğalgazın sağlanmasında sıkıntılar yaşanabiliyor. Nitekim 2012 Ocak-Şubat ayları bu sıkıntıların yoğun yaşandığı dönem

 ler oldu. Konut sektöründe doğalgaz tüketimi yıl bazında çok dengesiz bir seyir izliyor. Konut sektörü toplam yıllık tüketiminin yüzde 80’ini 6 aylık kış döneminde gerçekleştirirken, yalnızca yüzde 20’sini 6 aylık yaz döneminde gerçekleştiriyor. Tüketimin kendi içindeki bu dengesizliğine bir de kış aylarında ithalatta ortaya çıkan azalmayı eklediğimizde, sürecin yöneltilmesi iyice zorlaşıyor. Yeterli depo altyapımızın olmaması da kış aylarında ortaya çıkan bu sıkıntıların daha ağır geçirilmesine neden oluyor. Bu çerçevede, temennimiz en kısa sürede yeterli depo alt yapısının oluşturulmasıdır. Bu yolla kış döneminde bir taraftan artan tüketimimizin getirdiği ilave yükü diğer taraftan ise azalan ithalat miktarı nedeniyle ortaya çıkan kısıtları daha iyi yönetme imkânına kavuşacağımızı düşünüyoruz.

"İç Tesisatlarda Periyodik Kontrol Önemli"

Tesisatlarda kullanılan ürünlerin ve yakıcı cihazların belgelendirilmesi konusu geçtiğimiz döneme kadar ciddi anlamda sıkıntı oluşturuyordu. Piyasada iç tesisat malzemesi üretimi yapan herhangi bir şirket, uygunluk belgesi almadan sektöre girmeye çalışıyor ve ürününün reklamını yapmak için tesisatlarda kullandırtıyordu. Deneyimsiz şirketler uygunluğu olmayan malzeme kullanamayacaklarını bilmedikleri için durum son aşama olan gaz açımı esnasında fark ediliyor, bu da sorunlara yol açıyordu. İç tesisatta kullanılan ürünlerin belgelendirilmesi işinin, GAZMER tarafından yapılmaya başlamasıyla bu konuda önemli bir adım atıldı. Böylelikle, hem üretici şirketler ürünlerinin belgelerini tek bir noktaya sunuyor, hem de ürünleri için almış oldukları uygunluk, Türkiye’nin her yerindeki gaz dağıtım şirketleri tarafından tanınıyor. Sektörde bu alanda sürekli yeni çalışmalar yapılıyor. Fakat, alınan kararlar ve bunların uygulamaya konulma süreçleri nedeniyle sıkıntılar yaşanıyor. İç tesisat komisyon üyeleri, Gazbir ve EPDK’nın yaptığı çalışmalar, sektör adına olumlu gelişmeler olduğunu gösteriyor. Söz konusu düzenlemeler arasında yer alan "ortak şartname yayınlanması" ile ilgili çalışmanın bir an önce bitirilmesi ve tüm gaz dağıtım şirketlerine sunulması gerektiğini düşünüyoruz. Yine piyasada sertifikasız olarak iş yapan şirketlerin engellenmesi için, yasalarla caydırıcı önlemlerin artırılarak alınması büyük önem taşıyor. Doğalgazın emniyetsiz kullanımına izin vermemek için uzun süredir gaz dağıtım şirketlerinin üzerinde çalıştığı ve EPDK’nın da gerekli aksiyonun alınması yönünde hareket ettiği iç tesisatların periyodik olarak kontrolü de büyük önem taşımaktadır.

"Özel sektörün ticari faaliyetlerini sürdürebilmesi için, maliyet bazlı bir fiyatlandırmaya geçilmesi gerekiyor. Maliyet bazlı, ancak gazın gazla rekabet edeceği dinamik bir piyasanın oluşturulması bir yanda tedarikçiler üzerindeki aşırı zarar baskısını hafifletecek, diğer yanda da tüketicilerin şok artışlar karşısında doğalgazdan vazgeçmelerini engelleyecektir"  

"Özel Sektörün Aktif Olabilmesi Piyasanın Liberalleşmesine Bağlı"

Gaz fiyatları, uluslararası piyasalarda 2010’un ikinci yarısından itibaren petrol fiyatlarına ve gaz borsalarına bağlı olarak ciddi artış gösterdi. Bu durum ülkemizde BOTAŞ ve diğer ithalatçıların alımları için de geçerli. BOTAŞ, bu artışları, konut ya da sanayideki tüketicilere birebir yansıtmamak için önemli destek verdi. Ancak uzun vadede, doğalgaz ticaretinde özel sektörün aktif olabilmesi, enerjinin her alanında olduğu gibi piyasanın liberalleşmesine bağlı olacak. Özel sektörün ticari faaliyetlerini sürdürebilmesi için, maliyet bazlı bir fiyatlandırmaya geçilmesi gerekiyor. Maliyet bazlı, ancak gazın gazla rekabet edeceği dinamik bir piyasanın oluşturulması bir yanda tedarikçiler üzerindeki aşırı zarar baskısını hafifletecek, diğer yanda da tüketicilerin şok artışlar karşısında doğalgazdan vazgeçmelerini engelleyecektir. Piyasada, yüksek alım bedellerine karşın sübvanse edilmiş bir satış fiyat tarifesi ile çok uzun süre rekabet edebilmek mümkün değil. Özel sektörün, riskleri öz kaynakları nispetinde taşıyabileceği açık.

Dünyada doğalgaza olan talep, hızla artış gösteriyor. Uluslararası Enerji Arenası’nın 2007-2030 dönemi projeksiyonuna göre, enerji tüketiminde en büyük artış kömürden sonra doğalgazda gerçekleşecek. Doğalgaz dünyada ciddi rezervlere sahip bir enerji kaynağı. Bu rezervlerin 2007-2030 yılları arasında öngörülen talep artışlarına yanıt verecek kapasitede olduğu biliniyor. Bu da doğalgazın enerji sektöründe öneminin artarak devam edeceğini gösteriyor. Bu artışta, doğalgazın diğerlerine göre karbon emisyonu az ve yanma verimliliği yüksek bir yakıt olması da büyük rol oynuyor.